Ramazan ayının yaz ayına denk gelmesi, havanın sıcak olması ve sahur-iftar arasındaki sürenin oldukça uzun olması bu ayı sağlıklı bir şekilde geçirmek için yapılan önerilerin diğer yıllara göre biraz daha farklı olmasına yol açıyor.
Yaz aylarında sıcaklardan dolayı sıvı kaybının arttığına işaret eden uzmanlar, bu durumun su ihtiyacını artırdığını, sahur ve iftar arasındaki uzun sürenin de göz önünde bulundurulduğunda en çok dikkat edilmesi gereken noktaların başında sıvı alımının geldiğini söylüyor.
Uzun Ramazan günlerinde vücudun sıvı dengesini sağlayabilmek için yapılması gerekenler hakkında bilgiler veren uzmanlar, “Sahur ve iftar süreçlerinde mümkün olduğunca su içmeye özen gösterin. Elektrolit dengesini sağlamak için daha çok ayran ve taze sıkılmış meyve suları için. Daha çok sebze ve meyve tüketin. Mideyi terk etme hızı yüksek olduğundan soğuk tüketimlerden kaçının. İftarda ağır, yağlı, kızartma gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. İftara çorbayla başlayın. İftar öğününde mutlaka sebze yemeğine yer vermek ve mümkün olduğunca iyi çiğneyerek yavaş tüketmeye özen göstermek gerekiyor. Susuzluğa karşı karpuz yiyin” diyor.
Ramazanda öğün tüketimin sıklığındaki azalmayla birlikte görülen kabızlık
şikayetini önlemek amacıyla ise iftardan bir-iki saat sonra yaz ayında olmanın
avantajını da kullanarak meyve tüketimine özen gösterilmesi tavsiyesinde
bulunan uzmanlar, “Özellikle yaz meyvesi olan karpuz bol su içeriği ile iyi bir
seçimdir. Sıcaklar da göz önünde bulundurarak ağır egzersizlerden kaçınmak
gerekir. İftardan iki saat sonra hafif yürüyüşlerle destekleyerek daha rahat
bir sindirim ve daha rahat bir uyku uyumayı sağlanabilir.
Özellikle yüksek tansiyon, diyabet, böbrek hastaları gibi ve düzenli ilaç kullanması gereken kişiler oruç tutmaktan kaçınmalıdır. Sahura kalkmadan oruç tutmaya çalışmamalı, mutlaka kahvaltı niteliğinde meyve, sebze, yeşillik ve bol suyla desteklenmiş bir sahur öğünü yapılmalıdır. Sahur yapmadan oruç tutmak iftar ve sahur arasındaki açlık ve susuzluk göz önünde bulundurulursa ciddi kan şekeri düşüklükleri, tansiyon düşmelerine bağlı baş ağrısı, uyku hali, baş dönmesi, tahammülsüzlük gibi sıkıntılara neden olabilmektedir” diye konuşuyor.
Oruç tutacakların mutlaka sahura kalkması uyarısında bulunan uzmanlar, sahurla
ilgili beslenme önerilerini şu şekilde sıralıyor: “Bol sıvı alımına dikkat
edilmeli. Sebze ve meyve tüketimine öncelik verilmeli. Et grubunda tercih
sırasında tavuk, hindi, balık, dana eti olacak şekilde yapılmalı. Yemekler iyi
çiğneyip, yavaş tüketmeli. Ağır, kızartma, yağlı, hamur işleri şeklindeki
besinlerden uzak durmalıdır”