CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin;

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Başbakan Erdoğan'ın Bingöl'de...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin;

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Başbakan Erdoğan'ın Bingöl'de...

13 Temmuz 2013 Cumartesi 15:36
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin;

 CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin;

 

- Hz Peygamber, Sahabiler,  İslamın Tüm Efsane İsimleri

Mal Varlıklarını Dinimizin Gelişmesi İçin Kullandılar.

Başbakan Ve Yandaşları

İse Dinimizi, Zenginleşmek Ve Siyasi Güç Elde Etmek İçin Kullanıyorlar.

 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Başbakan Erdoğan’ın Bingöl’de yaptığı konuşma ve son dönemlerdeki olaylarla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. Keskin yaptığı basın açıklamasında, Başbakan’ın  milleti böldüğünü, toplumu ayrıştığını vurgulayarak; “Dinimizi ve kutsallarımızı pervasızca kullanıyor, yarattığı bu flu ortamda,  İslam'ın sadelik ve kanaat ilkesini kendisi için yok sayarak Karun gibi zenginleşiyor, " Gemicikler " in sayısı artıyor, saltanat ve ihtişam göz kamaştırıyor” dedi. Keskin’in yaptığı basın açıklamasını kamuoyunu bilgilendirmek için tam metnini yayınlıyoruz.

 

 

Demagoji, populizim ve makyavelizim  üzerinde yeni tezler geliştirmek isteyenler için, Başbakan Erdoğan, çok önemli  prototip ve zengin bir kaynak haline gelmiştir. Geçmişte Batı Ülkelerinde  belki benzerleri görülmüştür ama, bizim demokrasi tarihimizde bir başka örneği yok. Başbakan; gerçeklerin saptırılması ve halkın aldatılması temelinde bazen yüce kur'an'ı, bazen de hadisi şerifleri, zerrece Allah korkusu ve peygamber utancı taşımadan siyaset malzemesi yapabilmektedir.

Sanki İslam'ın tüm değerleri ve kutsalları, başbakanın sakat siyasi hedeflerinin, saklı ajandasının dayanağı ve güvencesidir.

12 temmuz tarihli Bingöl konuşması bunun  yeni bir örneğidir. Başbakan, söz konusu konuşmasında, çağdışı hesaplarına ve olup bittilerine karşı  demokratik tepki hakkını kullanan gençleri, vatandaşları,  muhalefet partilerini kastederek " Eğer onların bir tuzağı varsa, Allahın da, milletin de bir tuzağı var "diyebilme cüretini göstermiştir. Erdoğan bu sözleri ile Milli Görüş Mücahitlerine " sizinle ideolojik bağım ve bağlantım devam ediyor " mesajı göndermiştir. Ülkeyi içine sürüklediği büyük kaosun, ruhsal ve siyasal dengesini olumsuz etkilemesi, kendisine kutsal Kur'an ayetlerini üstü kapalı da olsa, gerçek anlamlarından saptırma hakkını vermez.  Fatır, Ali İmran, İbrahim ve Enfal surelerindeki " tuzak " sözcüğü din bilginleri tarafından (kafirlerin kurduğu tuzakların Allah'ın boşa çıkaracağı ) şeklinde yorumlanır.  " Allah'ın onlara tuzak kuracağı " mealindeki yorum, azınlıktır.  Başbakan, Türkiye'yi Arabistan veya İran, kendisini de müfessir (Kur'an yorumcusu) sanıyor.Hz peygamber, bir hadisinde " Kur'an'ı bilmeden/yetkin olmadan yorumlayanlar, Cehennemde oturacağı yeri hazırlamıştır " buyuruyor, Bütün bunların da ötesinde, kimi Kur'an ayetlerindeki " Tuzak " sözcüğü, müşriklerin ve kafirlerin hile ve entrikaları karşılığı bir anlam ifade eder. Öyle anlaşılıyor ki başbakan diktaya, zulme,  başkaldırmayı, hile ve entrika, baş kaldıranları da müşrik ve kafir olarak görüyor. Vatandaşların bu anayasal hakkını boğmak için, " Allah'ın da kendilerinin yanında " olduğu algısını yaratma adına zırvalıyor.

 

Başbakan,  milleti bölüyor, toplumu ayrıştırıyor, halkın bir kesimini, öbür kesim aleyhine ajite ediyor, kışkırtıyor, iç savaş tahrikçiliği yapıyor. Dinimizi ve kutsallarımızı pervasızca kullanıyor, yarattığı bu flu ortamda,  İslam'ın sadelik ve kanaat ilkesini kendisi için yok sayarak Karun gibi zenginleşiyor, " Gemicikler " in sayısı artıyor, saltanat ve ihtişam göz kamaştırıyor. Oğlu, Şehzade edası ile Valilerin önüne düşüp devleti teftiş ediyor. Özelleştirmeler, ihaleler, satın almalar ve başta İstanbul olmak üzere büyük İllerin kalbura çevrilen imar değişikliklerinin getirdiği rantlar, yandaşlar tarafından paylaşılıyor…

 

Hz peygamber ilk eşi olan hz Hatice'nin servetini, ilk halife Hz Ebubekir zenginliğini, eshap ve evliyalar mal varlıklarının tümünü  İslam'ın yayılıp gelişmesi için elden çıkararak yoksullaştılar. Başbakan ve yandaşları ise  İslam'ı hem siyasette, hem de ticarette  ustalıkla kullanarak zenginleştiler.

 

Yoksul anadolu insanının inancına, imanına, saf ve temiz kalbine karşı "  Kurdukları tuzağı,   halk ilk seçimde bozacaktır " .  Başbakan'ın yaşadığı travmanın nedeni de bu korkudur.  Tarihimizde " Kadızadeliler ve fetret dönemlerini " yaşayan milletimizin, 11 yıldan bu yana devam eden AKP dönemini  kapatacaktır. 

Son Güncelleme: 13.07.2013 15:36
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner3