Türk Sineması'nın Sultan'ı Türkan Şoray ilk kez bir kitap hakkında yorum yaptı.
Genç Yazar Ercan Akarsu'nun kaleme aldığı “Berrin”i okuyan Şoray: “Bir kadının her şartta yaşama tutunma çabası, iç dünyasındaki çalkantılar, beni çok etkiledi. Bir süre bu etkiden kurtulamadım. Derinliği olan bir kitap, kutlarım.” dedi.
Kitapta Sultan'ın yanı sıra pek çok sinema ve tiyatro sanatçılarının da olumlu yorumları var. Ayrıca Sinan Yağmur'un da okuduktan sonra “En dipten, en tepeye tırmanış; en tepeden, en dibe inişin hikâyesi…” diye yorumladığı kitap merak uyandırıyor.
KaNeS Yayınlarından raflarda yerini alan kitabın konusu bir kadın… Yaşanmış bir hikâyeden yola çıkan Ercan Akarsu, romanın finalini de gerçek kahramanın intikam hırsına yenilmemek için bir türlü gerçekleştiremediği hayal üzerine kurgulanmış.
“Kadınları anlamayı denemek için bile, kadın psikolojisinin derinliğine inmek gerekir.” diyen Akarsu, “Berrin”i yazarken bir kadın ruhuna bürünmüş âdeta. Kitabın yazımı sırasında yakınından uzağına, etrafındaki kadınları gözlemleyerek işe başladığını ve aynalardan uzak durduğunu söylüyor. “En zoru da ‘ben' diliyle yazmaktı.” diye ekliyor.
Berrin, feminen ruhunu baskılayan sıra dışı ve toplum normlarına aykırı bir kadın. Erkeklerden nefret ediyor ama babası yaşında bir adama âşık. Çocukluğundan getirdiği izler ruhsal yapısına negatiflik katmış. “Onu bu hâle ne getirdi, kim ne yaptı?” sorusunun cevabı romanda saklı. 36 numara bir kadın ayakkabısı ile 43 numara bir erkek ayakkabısının yanyanalığından hareketle, gizemli bir hikâye türetmiş yazar.
Genç Yazar Ercan Akarsu'nun kaleme aldığı “Berrin”i okuyan Şoray: “Bir kadının her şartta yaşama tutunma çabası, iç dünyasındaki çalkantılar, beni çok etkiledi. Bir süre bu etkiden kurtulamadım. Derinliği olan bir kitap, kutlarım.” dedi.
Kitapta Sultan'ın yanı sıra pek çok sinema ve tiyatro sanatçılarının da olumlu yorumları var. Ayrıca Sinan Yağmur'un da okuduktan sonra “En dipten, en tepeye tırmanış; en tepeden, en dibe inişin hikâyesi…” diye yorumladığı kitap merak uyandırıyor.
KaNeS Yayınlarından raflarda yerini alan kitabın konusu bir kadın… Yaşanmış bir hikâyeden yola çıkan Ercan Akarsu, romanın finalini de gerçek kahramanın intikam hırsına yenilmemek için bir türlü gerçekleştiremediği hayal üzerine kurgulanmış.
“Kadınları anlamayı denemek için bile, kadın psikolojisinin derinliğine inmek gerekir.” diyen Akarsu, “Berrin”i yazarken bir kadın ruhuna bürünmüş âdeta. Kitabın yazımı sırasında yakınından uzağına, etrafındaki kadınları gözlemleyerek işe başladığını ve aynalardan uzak durduğunu söylüyor. “En zoru da ‘ben' diliyle yazmaktı.” diye ekliyor.
Berrin, feminen ruhunu baskılayan sıra dışı ve toplum normlarına aykırı bir kadın. Erkeklerden nefret ediyor ama babası yaşında bir adama âşık. Çocukluğundan getirdiği izler ruhsal yapısına negatiflik katmış. “Onu bu hâle ne getirdi, kim ne yaptı?” sorusunun cevabı romanda saklı. 36 numara bir kadın ayakkabısı ile 43 numara bir erkek ayakkabısının yanyanalığından hareketle, gizemli bir hikâye türetmiş yazar.
Son Güncelleme: 26.02.2013 11:17