Sivas Ali Baba Zaviyesi Vakfı, Mevkuf ve evladlarına kavuşmayı bekliyor

Ali Baba Vakfı'nın TBMM'den geçen yeni düzenlemeyle mevkuflarına ve ...

Sivas Ali Baba Zaviyesi Vakfı, Mevkuf ve evladlarına kavuşmayı bekliyor

Ali Baba Vakfı'nın TBMM'den geçen yeni düzenlemeyle mevkuflarına ve ...

26 Şubat 2013 Salı 11:16
Sivas Ali Baba Zaviyesi Vakfı, Mevkuf ve evladlarına kavuşmayı bekliyor

Ali Baba Vakfı'nın TBMM'den geçen yeni düzenlemeyle mevkuflarına ve evlatlarına kavuşacağını söyleyen Tahir Aslandaş, tüm vakıf zadelerin vakıflarına  sahip çıkması çağrısında bulundu.

AB uyum yasaları çerçevesinde üzerinde çalışılan ‘vakıf mallarının iadesi kararı' TBMM'den geçti, Resmi Gazete'de yayımlandı. Şimdi sıra icraata geldi. İlk etapta öncelik Ermeni ve Rum vakıfları gibi azınlık vakıfları olmak üzere; 1936'da tescillenmiş mazbut ve mülhak vakıf mallarının iadesi, vakfiyelerine göre hak sahiplerine geri verilmesi bekleniyor.


""

 

Geçtiğimiz günlerde gazetemiz Flashaber'i ziyaret ederek Yazı İşleri Müdürümüz Kenan Baylan'a konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ali Baba Türbesini Koruma, Yaptırma ve Yaşatma Derneği Genel Başkanı, Alevi Dedesi, Alibabazade Tahir Aslandaş, çarpıcı açıklamalar yaptı. Ali Baba Vakfı vakfiyelerinin geri alınması için mahkeme süreci başlatan Tahir Aslandaş, TBMM'den geçip Resmi Gazete'de yayımlanan kararın ardından umutlu olduklarını kaydetti.

 

“Devletin özü vakıflardır” diye sözlerine başlayan Tahir Aslandaş, Ali Baba Vakfı'nın Türkiye genelinde Çorum, Sivas, Amasya, Tokat ve Şebinkarahisar'da; 11 tuz ocağı, 17 köy, 7 mezra, 13 değirmen, 6 kıta çayır, 5 köyde malikhane, Sivas içerisinde 1 kıta bostan yeri ve merkezde tarlalar olmak üzere daha birçok noktada vakfiyelerinin kayıtlı ve tescilli bulunduğunu, ancak bunların 95 yıldır devletin elinde olduğunu açıkladı.

 

Tüm bu vakfiyelerin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi arşivlerindeki belgelerle de ispatlandığı gibi  Kanuni Sultan Süleyman ve 4. Murat dönemlerinde verilen haklar olduğunu söyleyen Aslandaş, vakıfların tarihini şu sözlerle özetledi: “Osmanlı Padişahı 2. Mahmut döneminde 1826'da Evkaf-ı Hümayun Nezareti kurulmasıyla ilk bozulma başlıyor. Ali Baba Vakfı 1839'da buraya bağlanıyor. Yukarıda saydığım vakfiyeler 1920 yılına kadar ailede kalıyor. Dedem Seyit Ali, Vakıf Başkanı.

 

3 Mart 1924'te 429 Sayılı Kanunla Şeri'ye ve Evkaf Nezareti lağvedilerek Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruluyor. 1935 yılında Vakıflar Kanunu çıkarılarak vakıfların hukuki durumu düzene sokulmuş. 1956-1970 ve 1984'te birtakım düzenlemeler yapılsa da yeterli gelmiyor. Şimdi TBMM'den geçen bu yeni karar, vakfiyelerimizin iadesi için önemli bir dönüm noktası. Osmanlı arşivlerinden, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden ve evladı olarak bizlerin elindeki evraklı belgeli vakfiyelerimizin vakfımıza bir an önce geri iadesini istiyoruz, bekliyoruz.

 

Ülkemizde devletin el koyduğu 41.750 mazbut vakıf bulunmakla birlikte, 284 tane de mülhak yani evladiyelik vakıf var. Ayrıca 4.509 tane yeni vakıf ve 161 tane de cemaat vakfı bulunuyor. İşte bu yeni kararla; devletin el koyduğu 41.750 mazbut vakfın, mazbutluktan çıkarılıp mülhaklığa geçirilmesi gerekiyor. Ali Baba Vakfı'nın da mazbutluktan çıkarılıp mülhaklığa geçmesi gerekiyor.


""

 

Vakıflar, birliğimizin ve beraberliğimizin sembolüdür. Orada insanlık, sevgi, saygı, kardeşlik, doğruluk ve dürüstlük vardır. Dergahların kapatılmasıyla Türk milli kimliği ve insanlığa yazık edilmiştir. Çünkü dergahlar, bugünkü üniversite görevi görmekteydi.”

Son Güncelleme: 26.02.2013 11:16
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner3

banner72