Aklı başında olan hiç kimse suç işlemez. Fakat yaşanılan olaylar ve çevre, zaman zaman insanları çığırından çıkarır. İsteyerek veya istemeyerek suç işlemeye meyilli kılar. Suç ve cezalar ülkeden ülkeye veya toplumdan topluma farklılıklar göstermekte. Cezalar bazı toplumlarda çok ağır olurken bazı toplumlarda hafif ama eğitici nitelik kazanabilmekte.

Suç işleme durumları ve cezalar çok çeşitlilik göstermekte olup zaman zaman adil olmayan durumlar ortaya çıkmakta. Örneğin ülkemizde kısa bir süre önce baklava çalan bir çocuğun uzun süre hapiste yattığına hepimiz şahit olduk. Buna karşılık devlete trilyonlarca lira soyan ve dolandıranların ise ya hiç hapis yatmadıklarını veya hapiste tatil yaptıklarına yine basın yoluyla şahit olduk ve oluyoruz.

Bu tür olaylar ise toplumların devlete karşı güvenini sarsmakta. Her birey doğal olarak devletin can ve mal güvenliğini sağlamasını ister. Yine insanların can ve mal güvenliğine zarar veren çıkarsa, bu kişi veya kişilerin de cezalandırılmasını arzular. Eğer devlet ceza vermez ise kendisi ceza vermeye kalkar ki o zaman da toplumda huzur bozulur. Kargaşa baş gösterir. Dolayısıyla devletin vereceği ceza iki noktadan önemlidir. Birincisi aynı suçu işleyenlerin veya bir başkasının aynı suçu işlemesini caydırmak. İkincisi ise mağdur olanın mağduriyetini kısmen de olsa hafifletmektir.

Eğitim ve kültür düzeyi düşük toplumlarda aflar ve yetersiz cezalar, yeni suçları körüklemekte. Yine yaşanan ekonomik buhranlar insanları hayvanlaştırmakta. Devletin borcu olan küçük ölçekli işletmelere acımasız yaklaşması sonucu işyerleri kapanan ve işsiz kalan yüz binler de buhranlı olarak sokağa atılmakta. Bu kişilerin olayları sağlıklı yorumlamaları veya olaylara bakmaları çoğu zaman mümkün olmamakta.  

Yine gelişmekte olan ülkelerde maalesef hem cezaların adil olmadığı hem de ortamların suç işlemeye müsait olduğuna şahit oluyoruz. Örneğin evinizin önünden arabanızı çalan bir hırsız yakalandığında kısa bir süre hapiste kalıp tekrar sokağa salınabilmekte. Arabası çalınanın çektiği maddi ve manevi ıstıraplar yanına kâr kalmakta. Aynı kişiler ise benzer suçları işlemeye devam etmekte.

Son yıllarda artış gösteren kapkaçtılar da aynı durumdadırlar. Kapkaççıların turistlere yönelik yaptığı saldırıların ülkemize büyük ekonomik kayıplar vereceği kesindir. Sonuç olarak gelişmekte olan ülkelerde en önemli sorun halkın can ve mal güvenliğidir. Suç işleme ortamlarını en aza indirmek devletin asli görevi olmalıdır. Bununla birlikte suç işleyenlerin gerekli cezayı çekmeleri ve eğitilmeleri güvenli yarınları oluşturacaktır.

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72