Ülkemizde sorunlar o kadar çok ki…Genel sorunlar yanında, kamu otoritelerinin ihmal ya da ilgisizliğinden kaynaklanan ve önemsiz gibi görünen çok sayıda başka sorun da var. Ama en önemli sorun, İstanbul'un devasa sorunları karşısında kamu otoritelerinin ilgisizliği. Mesela Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'un temel sorunlarıyla uğraşmak yerine, hayatı felç eden gereksiz kazılar, yol, kaldırım çalışmaları yapıyor.

Oysa, olası bir deprem riski çok yüksek olmasına rağmen, depreme karşı önlemler almak yerine, mesela yaz kamplarında 6000 izci yetiştirmekle övünüyor. 6000 izci yetiştirmenin ülkeye faydası ne? Bunların yerine, bu kaynakla 6000 afet uzmanı ya da sivil savunma gönüllüsü yetiştirsen, daha iyi olmaz mıydı?

Birçok ilçe belediyesinde de, durum böyle. Gerçekten bazı ilçe belediyeleri, temel sorunları çözmek yerine, gereksiz işlerle uğraşıyor. Bir de; gündüz ortasında merkezi yerlerin en işlek caddelerinde cirit atan kapkaççılarla tinerciler var, otopark mafyası var ve daha pek çok sorun var. Al gülüm ver gülüm!

Birilerinin cebi dolarken, bütün şehir nüfusu zararlı çıkıyor. Kilitlenen trafikte çılgına dönen İstanbullu, kendi hakkını kendi aramaya başlayınca, o zaman da orman kanunları geçerli oluyor. Devleti takan yok? Ne vize, ne de plaka sınırlaması... Her şeyden önce İstanbul'a devleti getirip oturtmak gerekir. Yasalar ağırlaşacak ve suçlular en ağır şekilde ceza alacak. Trafikte gencecik insanı öldüren magandaya 4 ay ceza verip salmayacaksın? Kenti talan etmek isteyenlere... Dağa taşa gecekondu konduranlara...

Ormanları yok edip kaçak villalar, siteler yapan ve bunları milyon dolarlara satanlara... Kaçak apartman, kaçak gökdelen dikenlere...Güzelim Boğaz'ı betona dönüştürenlere... Bunların tümüne dur diyen, yakasına yapışıp hesap sorabilen devleti egemen kılmak gerekir. Çünkü devleti takan yok. Kural tanımazlığın bir süredir hızla tırmandığı İstanbul, son aylarda birdenbire tıkandı, çöktü.

Adına ister devlet deyin, ister hukukun üstünlüğü deyin, ister kimsenin gözünün yaşına bakmadan kuralların uygulanması deyin... İstanbul'un acil müdahaleye ihtiyacı var. İstanbul'un en büyük problemi, içinde yaşayanlar ve şehri yönetenler. Kanun tanımayan, yasak bir şey yaptığı zaman havalara giren, başkalarının haklarına saygı göstermeyen bir toplum ve kaba kuvvetin hala en geçerli yöntem olduğu bir ortam. Şehir planlamasında çalışan tecrübesiz görevliler. Yapılan eski hatalardan ders almayan atanmış sorumlular... İstanbul; düzenli kaos diye boşuna dememişler?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.