12 Haziran'a geri sayım başladı. Son bir haftaya girmiş bulunmaktayız. İktidar ve muhalefet partileri son kozunu oynuyor. Liderler, hafta sonu Kazlıçeşme'yi tıklım tıklım doldurarak inletti. Şimdi herkes seçim sonucunu merak ediyor.
12 Haziran akşamının merak dozu geçen her dakika yükseliyor. Partilerin adayları karış kırış geziyor. Liderler ağzını bozuyor. Hakaret ve gerilim dolu sözler, bazı insanları siyasetten soğutsa da bir kısmını kamçılayıp, ateşliyor...
Ak Parti, seçime kesin gözüyle bakıyor. Hem de % 45'lerin üzerine çıkarak büyük bir farkla. Ana muhalefet CHP ise, oyunun % 30'ların üzerine çıktığından emin ancak bu sonucun seçim almaya yeteceğinden emin değil. MHP de baraj korkusuyla gidip gidip geliyor.
Ülkedeki kutuplaşma ve kamplaşma ile yaşanan bir takım gelişmeler hesap edildiğinde 12 Haziran akşamı sandıklardan büyük bir fark çıkmayacak. Yani kazanan ile kaybeden arasındaki makas, geçen seçimlerde olduğu kadar açık olmayacak gibi gözüküyor.
Artı bir not daha; bu seçim, sandık sonuçları hemen sayılıp bitirilemeyecek, çekişme erken sonlanmayacak, hatta sabaha kadar sonuçları merakla izleyeceğiz büyük ihtimalle. Bu durumun nedeni ise kazanan ile kaybeden arasındaki farkın çok büyük olmaması.
Kim kazanırsa kazansın kazanan ülkemiz ve millet olsun. Çok çalışanın, uğraşanın ve de hak edenin kazanacağı kesin. 12 Haziran akşamı kimin daha çok hak ettiğini ya da halkın büyük çoğunluğunun kime inandığını göreceğiz.
