5 ay sonra genel seçim var. Milyonlarca seçmen sandık başına bilerek ya da bilmeyerek gidecek ve de oy kullanacak. İktidar ve muhalefet partileri oltalarının bakımını hızlandırdı. Hazırladıkları oltaları halkın önüne atıyorlar. Böylece kendilerince ölçüm yapıyorlar. Bu seçimlerde nasıl bir yem türü kullansak! Acabası içindeler?

Kısa ömürlü koalisyonlardan sonra 8-9 yıldır tek parti hükümeti ile iç içeyiz. Geçen süreçte çok iyi şeyler yapıldı. Lakin; kangren halini almış ana sorunlar tam anlamıyla çözüme kavuşturulamadı. Memleketin durumu ortada. Oltanın ucunda hep laf, hep laf. İcraatlar lafların gerisinde kalıyor.

Kaliteli siyasetten uzak meclisimiz; kavga, gürültü ve kısır iç çekişmelerle meşgul. Muhalefet ve iktidar birbirine en aşağılayıcı sözler söylüyor. Muhalefet seçmenine neler vaat etmiyor ki. Aylık maaş mı, bedava üniversite mi vs. ne ararsan var.

Oysa ülkede işsizlik had safhada. Bir yığın üniversite mezunu işsiz. Yoksulluk vatandaşın sırtında en büyük kambur. Gereksiz yatırımlarla trilyonlar heba ediliyor...

İstanbul'a yeni İstanbul ekleyeceklerine, insanların göç  etmesini sağlayacaklarına, Anadolu'daki büyük şehirlere yapsınlar bu yatırımları. Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değil ki. 2 yol, 2 kaldırım açmakla Anadolu'ya yatırımdan söz edilemez.

Bireysel menfaatler yerine kamu yararını ön planda tutan altyapı düzenlemeleri hızla gerçekleştirilmeli. Tüm kenti kapsayan proje yerine bölgesel ve öncelikle daha az sorun yaratacak ölçekte projeler söz konusu olmalı. Tarafları memnun edecek ve özendirecek imar uygulamaları düşünülmeli.

İstanbul'u Atina, Londra ve Paris'le kıyaslamak gerekiyor. Neden mi? Bu ülkelerde hiç kimse selden ölmüyor, çünkü  bu kentlerin tamamında kaçak yapılaşma sıfır. Oysa sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da açıkladığına göre kaçak yapılaşma yüzde 65.

Paris'in nüfusu 2.5 milyon, müze sayısı 157, kütüphane sayısı 303, tiyatro sayısı da 158. Gelelim İstanbul'a. Nüfus 14 milyon, müze sayısı 57 ve bunların büyük kısmı tarihi müze. İşte kültür farkımız! 3. Köprü dendi. İhale gerçekleşmedi. Kimi öyle dedi, kimi böyle ve köprü mahkemede.

Seçmeni etkilemek için vaatler, etrafı toz pembe göstermeler, topluca geliştiğimiz, zenginleştiğimiz, Avrupa'nın büyük devletleri arasına girdik-gireceğimiz uydurmaları ile bu vatandaş yıllarca avutuldu? Oysa gerçekler ortada duruyor...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.