Terör neden tırmandı ve neden biz bu hallere düştük? Atalarımız,  ?Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar' diye boşuna söylememiş. Tıpkı öyle oldu; yıllardır biri yedi, biri baktı, kıyamet ondan koptu! İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde orantısız bir ekonomik gelişim yaşanırken, Doğu ve Güneydoğu'nun neredeyse tamamı 1920'lerin koşullarına mahkum, boynu bükük, gözü yaşlı bir yaşama mecbur edildi.
Güney Anadolu Projesi (GAP) geri kalmışlığa son verme umudu yarattıysa da, projenin birçok ayağının  sonuçlandırılmaması, yeşeren umutların küllenmesine neden oldu. Boğaz'da villada oturup son model spor arabasıyla işine giden hangi güneydoğu kökenli gencin eline silah verip dağa çıkarabilirsiniz.
Buradaki gençlerin çoğunun ellerine sevgiyle bir el değmemiş. Sevgiyle yaşasaydı bu genç kız ve erkekler canlı bomba haline gelerek ölme ve öldürme gibi hayvansal dürtüden uzak yaşamak isterlerdi. Doğudaki merkezler dışındaki evleri, okulları, yolları görüyoruz. Ahırla baraka karışımı yapılar. Çatısı rüzgârdan uçmasın diye üstüne taşlar konulmuş binalar.
Bırakın depremi, şiddetli bir rüzgarda uçacak. Yol diye bir şey yok. Okula gitme şansı bulan çocuklar da bin bir zorlukla, yürüyerek onlarca kilometre uzaktaki okullarına gidebiliyor. Niye bu ülkenin gencecik insanları o baraka gibi okullarda okuma kaderine bırakılır? Trilyonluk zırhlı makam otoları alınacağına, buralarda yol, okul, hastane, fabrika yapılamaz mı?
Geçmişi bırakıp, geleceğe bakarsak, bölge hala fakir ve işsizlik oranı çok yüksek. Bunun için çok ciddi bir uzlaşma içine girilebilecek, demokratik, hukuki ve ekonomik kararlar alınıp, yaptırımlar uygulanmalı ve bölge öncelikle kalkındırılmalıdır. Bölgede sefalet, ikinci terör örgütüdür. Buna engel olunabilinecek mi?
Öncelikle, yerli ve yabancı yatırımcıları bölgeye çekmenin yolları aranmalı. Bölge; nasıl ki daha önceleri OHAL bölgesi ilan edilmişti, şimdi de OKAL (Olağanüstü Kalkınma ) bölgesi ilan edilip, herhangi bir noktada yatırım yapacak yatırımcılara devlet, ekonomik ve hukuksal bir takım teşvikler tanımalıdır. Bölge içinde bir serbest bölge oluşturulup ihracat prosedürleri yumuşatılabilir ve özellikle bölge halkının istihdamı sağlanabilir.
Bölge halkının istihdam edilmesi zorunluluğu ile yapılacak vergi ve sosyal güvenlik indirimleri ile işçilik maliyetleri de indirilebilir. Bölgede karayollarının yapımı artırılarak havaalanları da artırılıp, yatırımcının işi kolaylaştırılabilir. Tüm bunların haricinde, birçok il ve yörede turizm faaliyetleri artırılabilir, halka kendi iş imkânları yaratılabilir.
Kırsal bölgelerde tarımsal ve hayvancılıkla ilgili teşvikler geliştirilebilinir. Geri dönüş projeleri buna bağlı olarak da kontrollü bir şekilde artırılabilinir. Doğu ve Güneydoğu'nun kaderine terk edilmekten kurtulması, teröre kurbanlar verilmemesi ve orada yaşayanların Türkiye insanı olduğunun hatırlatılması için ekonomik kalkınma şarttır. Bu ülke hepimizin?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.