Doğdun, göğsüme koydular emmen için emmemek için memelerimi tırmaladın,
Eve geldik, el inat Milupa'ya başladın,
Kimi kez yoklukta, Prima bezden ucuzunu aldık, kıçından çekip fırlattın,
Sünnete gönderirken "doktor palyaço şenliğine indiriyor seni" dedik, bize ilk ve son kanışın oldu,
Doktor Bülent'ten yediğin iğnelerin ardından,
Doktor Alev Hanım'dan olduğun aşıların sonrasında tüm doktorları malum sıfatla anmaya başladın,
"Seni okula yazdıracağım, bi dolu arkadaşın olacak ama çişini söylemen lazım" dedim, saat geçmedi "işiycem Gamze" demeye başladın,
Anaokulu'na başladığın ilk gün tüm diğerlerinin aksine bana gülerek el sallıyordun,
Ortanın ortasında müdüre "alın çocuğunuzu okuldan diğerlerine kötü örnek oluyor" dedirttin,
İyi lise kazanasın diye gönderdiğimiz ve hiç uğramadığın dersanedeki arkadaşlarına sekreter taklidi yaptırarak, "Yamaç derste,  merak etmeyin Gamze hanım" telefonları açtırdın,
Alman Lisesi'ne dair ısrarımı hiç affetmedin, her okul sabahı gözlerin daha kapalıyken sırasını hiç bozmadan küfür dizelerini haykırdın,
Hiç hesap vermedin,
Gittiğin hiç bir yeri söylemedin,
Hep gelişini cam önünde beklettin,
Bir kız sevdin, içip, evinin önündeki duvarın üstünde yattın, 
Utanarak gittiğim veli toplantılarında bahçede beklerken rastladığında "ne arıyorsun burda Gamze, kaybol"dedin,
Lise sona geçtiğin yazın başında evden ayrıldın, ayrı ev tuttun,
Gecelerim daha bi uykusuz oldu,
Ve gün geldi, "anneannemde fazla yüzük varsa hazırlasın, akşam almaya gelicem"dedin,
Sapanca'da nişanlandın, haberimiz olmadı,
Evlilik tarihini sadece 27 gün önce öğrendik,
Bu düğüne de aslında davetli gibi geldik,
Ben yine de seni hep çok sevdim;
Her 4 Haziran'da dedene gidişini,
İhtiyar anneannene olan sevgini,
Sana hep iyiliği dokunan halana olan tutkunu,
Ön yargısızlığını,
İnsanları olduğu gibi kabul edişini,
Yazma yeteneğini,
Diğer "döncem ben sana" kuşağından tümüyle farklı kültür ve alışkanlıklarını,
Hayvanları sevişini,
Yaşlılara saygını,
Ve sıradan olmayışını...
Bugün içip, evinin önündeki duvarda sabahladığın o kızla evleniyorsun,
Eşsiz ve imrenilesi bir aşk ve tutkuyla
Bana bir zamanlar yaşadığım aşkın gücünü hatırlatarak,
Aldığın bu çok kıymetli emanete hiç ihanet etme,
Mutluluk, O'nu mutlu ettikten sonra yaşayacağın duygu olsun,
Hüzün, O'nu incittikten sonra içinde hissettiğin acının adı olsun,
Bir daha kimseyi O'nu sakındığın kadar sakınma,
Bir daha kimseyi O'nu özlediğin kadar özleme,
Ve bir daha kimseyi O'nu sevdiğin kadar sevme,
Bana mutluluğun resmini çizmeyi öğreten benim saçlı serserim...
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Özkan 2020-10-03 17:16:37

"Bana bir zamanlar yaşadığım aşkın gücünü hatırlatarak," kısmı özellikle dikkatimi çekti...