Sonunda Avrupa şampiyonu olduk? Sporda mı? Hayır. Ekonomik gelişmede mi? Hayır. Eğitimde mi? Hayır. Sağlıkta mı? Hayır. Peki neyde? Cep telefonuyla konuşmada. BTK Başkanı yaptığı açıklamada; "271 dakikalık abone başı konuşma süresiyle Fransa'yı geçip Avrupa ?da birinci olacağımızı tahmin ediyoruz. Bunu açıklamak için Fransa'daki resmi verilerin yayınlanmasını bekliyoruz" demiş?
Kısa mesaj ve konuşmada Avrupa birincisi olan Türkiye numara taşımada da hiçbir ülke ile kıyaslanamıyor. Son 4 yılda 45 milyon cep telefonu numarası bir operatörden diğerine taşınmış. Cep telefonu bizim dünyamıza 1994 yılında girdi. Peki daha önce nasıl haberleşiyorduk?
Cebimizde mutlaka PTT jetonu olurdu ve radyasyonsuz yaşardık.  Özgür yaşardık. Mektuplaşırdık. Postacı geldiğinde heyecanlanırdık. Ev telefonunun sesini daha sık duyardık. Özel günler ezberlenmiş mesajlarla değil ses tonundaki samimiyeti hissedecek şekilde olurdu. Fotoğraflar yollanırdı eskiden.
Önceden telefon başka, kamera başka, radyo başka, tv başkaydı. Önceden her şeyin bi zahmeti vardı ama her şey daha bi güzeldi. Bi de küçükken bi mektup arkadaşım vardı? Ne oldu ona? mektuplaşma gibi o da tarihe mi karıştı yoksa?
Kafasını telefona gömen liseli kız ve erkekler olmadan yaşardık.. Daha güzel ve sağlıklı yaşardık. Şimdi herkesin kulağında bir zımbırtı ve saçma sapan hareketler.
İlk önce televizyon denilen, eskiden aptal kutusu diye anılan aygıtı evlerimize soktular. Hepimiz de aldık bu kutuyu. İşi gücü unutup dizileri,yarışma programlarını, filmleri izlemeye koyulduk. Ne tv usandı yoruldu ne de biz.Yavaş yavaş tiryakisi olduk ve uyutulduk.
İkinci olarak bizleri cep telefonu müptelası yaptılar.75 milyon nüfusun 65 milyonu bu aleti kullanıyorsa oturup düşünmek lazım. Çoğumuzun cebinde 2 ya da 3 telefon var. Tüketici olduğumuzu unutup üretime darbe üstüne darbe vurduk. Dünya üzerinde dört mevsimi aynı anda yaşayan sayısı parmak sayısını geçmeyen nadir bir ülkeyiz.
Milletimiz gibi vatanı uğruna, bayrağı uğruna, değerleri uğruna canını feda eden bir millet yok dünyada... Uğraşılmaya değer bir milletiz ve ülkeyiz. Bizler, onlar gibi değerlerimize sahip çıksaydık kim bilir neler değiştirirdik dünyada.
Eskiden sürekli her yerde sana ulaşacak patronun olmazdı. Sürekli denetleyen sevgili yoktu. Ama her şey daha doğal daha samimi daha güzeldi. Öncelikle tarihimizi çok iyi bilelim.Tarih tekerrürden ibarettir sözünü unutmayalım. Sonra kendimizi değiştirelim unutmamalıyız ki kendini değiştirmeyen bir insan başkasına etki edemez.
Kitap okuyalım bol bol. Her kitabın ufkumuza yeni bir şeyler kattığını unutmayalım. Teknoloji tabii ki kullanılmalı ama yararımıza olacak şekilde... Öyle bir ülke olalım ki Rusya ve İran bizi doğalgazı kesmekle tehdit etmesin, Amerika gibi ülkeler bor madeni bizden bir liraya alıp tekrar bize yirmi liraya satamasın, Avrupa birliği bizim peşimizde koşsun ve biz onları reddedelim...
Lütfen ülke olarak gücümüzün farkına varalım. Değerlerimizi, kültürlerimizi, tarihimizi ve de inançlarımızı kaybetmeyelim. Kimseye maşa olmayalım ve yanmayalım. ?Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az'?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.