Çocukluk ve gençliğimin geçtiği Yoğurtçu Parkı ve yanındaki dere…  Adı Kurbağalıdere… Bundan 50-60 yıl öncesinden beri kirliliği ve etrafa yaydığı pis koku nedeniyle adı, ’boklu dere’ye çıkmış dere… Şimdilerde yine gündemde… Derenin bulunduğu yer, İstanbul’un en nezih semtlerinden biri olan Kadıköy. Derenin yanında Avrupa’nın en modern statlarından Şükrü Saracoğlu Stadı… Veee tarihi Yoğurtçu Parkı…

 

Kurbağalıdere, yıllardır ‘ıslah edildi, edilecek’ diye vatandaş oyalandı. Burnunu mendille tıkayarak yanından geçenler, derenin niye temizlenemediğini bir türlü anlayamıyor. Oysa o kadar çok nedeni var ki; altyapı eksiklikleri, yapılaşmanın artması, yanlış çevre politikaları, ihmalkarlık, siyasi çekişmeler, eğitimsizlik...

 

Toplam 67 km. uzunluğundaki Kurbağalıdere; Ümraniye, Maltepe, Üsküdar ve Atasehir’den geçerek Kadıköy’de Marmara ile buluşuyor. En yoğun sorun yaşanan bölge de burası. Derenin dibi ve ağzı balçıkla kaplanmış durumda. Metan gazının oluşturduğu baloncuklar nedeniyle dere sürekli fokurduyor. Çevrede oturanlar artık bu kokuya alışmış. Rahatsızlık bile duymuyorlar…

Aslında olay, taaa 1900’lü yıllara kadar dayanıyor. Kurbağalıdere’nin pisliği ve kokusu o günlerde de civarda oturanların huzurunu ve sağlığını bozuyor… Vatandaş protesto ediyor… Çünkü derenin kokusu dayanılmaz bir hal almış. Yıllar geçiyor ama derede bir değişiklik yok…1930 yılına gelindiğinde Belediye, Kurbağalıdere'yi temizlemek için gerekli araçları hazır ediyor... Ancak hazırlanmakta olan şehir planında o civarın yeşil alana dönüştürülmesi öngörüldüğünden... Mesele bir de o açıdan incelemeye alınıyor. Sonuç: Derenin’ameliyatı’ ileri bir tarihe bırakılıyor.
 

Yıllar geçti… Aynı Kurbağalıdere! Kurbağaları bile kahkaha ile güldüren en kokulu dere! Dere; Fikirtepe ve Ümraniye varoşlarındaki gecekondular ile sanayiden gelen atık sularının yasadışı olarak bağlanması nedeniyle adeta açık kanalizasyona dönüştü.

Oysa İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Sayın Kadir Topbaş, 2003’te, ihmal nedeniyle bir zamanların ‘Haliç’i olan Kurbağalıdere’nin yakın zamanda eski ihtişamına kavuşacağının müjdesini vermişti. Vee yıl 2014... Geçen gün bir işim dolayısıyla yaya olarak geçtim derenin yanından. Geçmişi anımsadım. Çocukluğum ve gençliğim gözlerimin önden geçti… Her şey değişmişti bu süreler içinde… Değişmeyen tek şey Kurbağalıdere’ydi… Hep aynı, hep aynı... Bakalım derede kurbağalar ne zaman ağlamayı bırakıp şarkı söyleyecek?
 

 


 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.