Türkiye’nin neredeyse bir haftadır her iline yağan yağmur sele dönüştü. Alt yapı eksikliklerinden dolayı bir afete dönüşen yağmur nedeniyle rögarlar taştı, sokaklar su içinde kaldı, arabalar sele gömüldü.  İlgililer yaptıkları açıklamalarda yağışın afet olduğundan dem vurdular. Oysa yaşananlar doğal afet olarak değerlendirilemez…

Alt yapı eksikliği, plansız ve çarpık kentleşme, yetersiz altyapı ile merkezi ve yerel yönetimlerin kentleri rant politikasına teslim etmesi, tarım arazileri üzerine uygulanan yerleşim planları, yok edilen orman alanları, bilinçsizce müdahale edilen dere yatakları ve kıyılar ile gelinen noktada yağışlar maalesef can, mal ve toprak kayıplarına neden olan sel felaketlerine dönüşüyor…

Olumsuz hava koşulları alt yapı eksikliğinden kaynaklanıyor… Şöyle ki, hala ağaç kesmeye devam ediliyor…İşin gerçeğine bakarsak yağmurların bu kadar çok yağması başkanların suçu mu?Mevcut belediye başkanları vatandaşlara, ‘Gidin dere yataklarına gecekondu yapın. Çöplerinizi yola atın, rögarları tıkayın’ mı diyor.

Rögarların açılarak temizlik yapıldığına şahit olmadım… Parke taşlarının üzerine araştırılmadan, sorulmadan, kanal yerleri belirtilmeden yapılan asfalt yol yapımı su birikintilerine ve göletlere neden oluyor. Yolları yükselttikleri için de su giderlerinin önü kapanmış durumda. Çoğu yollar köstebek yuvası gibi…Su, toprakla temas etmiyor ki…

Aşı­rı ya­ğış­la­rın ba­raj­la­ra çok faz­la et­ki­si ol­ma­ya­ca­k. Çün­kü şid­det­li yağ­mur yağ­dı­ğı için yü­zey­sel akış­lar­la akıp de­ni­ze ula­şı­yo­r. Ya­ğı­şın top­rak­la te­mas et­me­si la­zım. Ma­ale­sef İs­tan­bu­l’­da ya­ğı­şın top­rak­la te­mas ede­ce­ği ye­ri kal­ma­dı­. Su bas­kın­la­rıy­la or­ta­ya çı­kan çök­me­ler bü­yük­şe­hir­ler­de altya­pı­nın ye­ter­siz ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor.

Altyapı eksikliğinin en çok hissedildiği yerlerden biri de başkent Ankara’daki  Batıkent oldu. Fotoğraflar da çöken asfaltların altlarının nasıl boş olduğu gerçeğini gösteriyor zaten… 2B arazileri imara açıldıkça, ormanlara ev yapıldıkça maden ocağı yapıldıkça daha neler başımıza gelecek. Ye­rel yö­ne­tim­le­ri­mi­zin bu ko­nu­da cid­di ek­sik­lik­le­ri var. Ek­siklik­ler olun­ca da fe­la­ket­ler be­ra­be­rin­de ge­li­yor.   

Uzmanların belirttiğine göre yapılması gereken çalışmalar şöyle özetleniyor…

-Birleşik kanalizasyon sistemleri yerine, acil olarak ayrık kanalizasyon sistemleri kurulmalı.
-Belediyelerde yağmur suyu projeleri bir an önce projelendirilmeli ve projelerine uygun olarak inşa edilmeli.
-Doğal drenaj yerleri olan dere, kum dere yataklarına yapılan bilinçsiz müdahaleler önlenmeli ve dere ıslahları sağlanmalı.

 

-Aktif ve aktif olmayan dere yatakları, taşkın saha sınırları belirlenerek haritalara işlenmeli, bu bilgiler imar planları yapılırken göz önünde bulundurulma ve yapılaşmaya kapatılmalı.
-Belirlenen taşkın saha sınırları içinde kalan alanlarda yapılaşma kesinlikle yasaklanmalı. Taşkın saha sınırları içinde kalan konutlar bir an önce kamulaştırılmalı ve bu alanlar yeşil kuşak olarak yeniden planlanmalı.
-Ağaçlandırma ve erozyon önleme çalışmalarına öncelik verilmeli.
-Kentler için afet master planları geliştirilmeli ve kentlerimiz afete güvenli bölgeler haline getirilmeli. Konu, ‘o parti, şu parti’ meselesi değil…Ciddiyet, yaptırımcı yasalar ve zihniyet…






 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.