İSTANBUL TERSİNE GÖÇLE KURTULUR!
Dünyanın en güzel kentlerinden İstanbul'u ne 3. ne 33. köprü, ne metro, ne de metrobüs, ne tüp geçit ne de alt geçit, ne eğitim, ne de hapishane, ne TOKİ, ne de doğalgaz, sadece ve sadece ?tersine göç' kurtarır? Neden mi? Nedeni basit...
İstanbul, gerek merkezi ve yerel yönetimlerin izlediği yanlış politikalar, gerekse İstanbul'da yaşayanların sorumsuzlukları nedeniyle, bugün sorunlar yumağı bir kent halinde. Kentleşmeye özgü her nevi sorunu bu şehirde görmek mümkün.
Genel sorunlar yanında, kamu otoritelerinin ihmal ya da ilgisizliğinden kaynaklanan ve önemsiz görünen çok sayıda başka sorun da var. Ama en önemlis; İstanbul'un devasa sorunları karşısında kamu otoritelerinin ilgisizliği.
Mesela büyükşehir belediyesi; İstanbul'un temel sorunlarıyla uğraşmak yerine, gereksiz işler ve kaynak israfı ile meşgul. Olası depreme rağmen, yıkılacağı besbelli birçok bina için önlem alınmıyor? Deprem seni beklemez?
Kangrene dönen ulaşım sorunu; büyük bir kayıp yaratıyor. Eskiden Kadıköy, Mecidiyeköy derlerdi trafik sorunu için. Şimdi Ümraniye diyorlar. Kilitlenen trafikte çılgına dönen İstanbullu, kendi hakkını kendi aramaya başlayınca da orman kanunları geçerli oluyor.
Kenti talan etmek isteyenlere... Dağa taşa gecekondu konduranlara... Ormanları yok edip kaçak villalar, siteler yapan ve bunları milyon dolarlara satanlara... Kaçak apartman, kaçak gökdelen dikenlere... Güzelim Boğaz'ı betona dönüştürenlere...
Bunların tümüne dur diyen, yakasına yapışıp hesap sorabilen devleti egemen kılmak gerekir. Kural tanımazlığın bir süredir hızla tırmandığı İstanbul, son aylarda birdenbire tıkandı, çöktü. İstanbul'un en büyük problemi, içinde yaşayanlar ve şehri yönetenler.
Kanun tanımayan, yasak bir şey yaptığı zaman havalara giren, başkalarının haklarına saygı göstermeyen bir toplum ve kaba kuvvetin hala en geçerli yöntem olduğu bir ortam.
Şehir planlamasında çalışan tecrübesiz görevliler. Eski hatalardan ders almayan atanmış sorumlular. ?İstanbul; düzenli kaos' diye boşuna dememişler.
