Ülkemiz sorunlarının en başında gelen eğitim sorunu yıllardır yaz-boz tahtası haline geldi. Bir türlü okullarda okutulan dersler, okullara giriş için yapılan sınavlar ciddi olamadı. Her yıl sınavlarda hatalar, yanlışlıklar? Sonuçta olan gençlere oluyor?



Eğitim hayatı boyunca gençler başkalarının yanında işçi-memur olarak çalışacakmış gibi yetiştiriliyor. İş kurma ve girişimcilikle ilgili kendilerine hiçbir şey gösterilmiyor. Bu sebeple 2-3 dil bilenler, ilk ve ortaokul, hatta okuryazar olmayanların yanında asgari ücretle iş arıyor...



Etrafımıza şöyle bir bakıyoruz, holding ve şirket sahipleri eğitimsiz, yanlarında çalışanlar ise üniversite mezunu. Hatta yetmiyor, 2-3 yabancı dil bilen, master-doktora yapanlar asgari ücretle iş arıyor. Eğitim sistemimize bakın, okulların, üniversitelerin tanıtım kitaplarını açın okuyun, hemen hepsi bu okulu bitirirseniz nerede, kimin yanında iş bulabileceğinizi anlatıyor.



Okumanın iş kurma-işe girme için eğitim alma olduğunu hatırlatan yok. Okumak amaç değil, araçtır. Eğer bir üniversitede öğretim elemanı olarak işe girmeyecekseniz, asistan veya yardımcı doçent olarak işe başlamayacaksanız master ve doktora sadece kartvizitinizde ?Dr.' ibaresi koymanızdan başka bir işe yaramaz.



Çocuğunuz var, ilköğretimi, liseyi ve hatta üniversiteyi özel okullarda okumasını istiyorsanız yıllık 20 bin liraya yakın harcamanız olur. 8 sene ilköğretim, 4 sene lise, 4 sene üniversite eğitimi boyunca yılda 20 bin lira ortalamadan 320 bin lirayı özel okullara aktarıyoruz. Bir de şunu düşünün: 22 yaşında üniversite bitiren bir genç, hadi asgari ücret olmasın ayda 1000 lira ücretle bir işe girse yatırdığınız 320 bin lirayı kaç yılda çıkaracak. Cevabı da basit: 26 yılda.



Yine etrafımıza bir bakalım, eğitim aldırdığınız çocuklar kimlerin yanında işe girmeye çabalıyor. Holding-şirket patronları ya okuryazar değil, ya ilkokul ya da ortaokul mezunu. Veya iş sahibi olduktan sonra duvara asmak için özel üniversiteyi bitirmiş. Okullarda, ?Sevdiğiniz işi yapın' diyorlar; çalışmanın amacını para kazanmak değil de hobi elde etmek gibi gösteriyorlar.



Çalışmanın tek bir amacı var: Para kazanmak. Yaşamak için, ihtiyacımız olanları satın almak için paraya ihtiyacımız var ve para kazanmak için ise çalışmaya. Yoksa çalışmak, zevk almak için yapılmaz. Zevk alarak yapılan ve canımız istediğimizde yapıp istemediğimizde bıraktığımız faaliyetlere ise hobi diyoruz.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.