Eskiden her şey sevgi, inanç, hoşgörü, hatır- gönül üstüne kuruluydu. Gerçekte, bir kahvenin 40 yıl hatırı vardı. Şimdi öyle mi… Kahvenin telvesi kurumadan hatırı unutulur oldu. Arkanı döndüğün andan itibaren unutulmuş olursun. Eskiden sebze- meyve doğaldı. Yemek-içmek sağlıklıydı, dostluklar samimiyet üstüne kuruluydu. Çok küçük şeylerle mutlu olmayı biliyorduk. En önemlisi paylaşmayı biliyorduk. Sanki eskiden çiçekler bile bir başka açıyordu, kokuları daha güzel, renkleri daha doğal, insanın içini açıyordu. Sanki o zamanlar çocuklar daha bir neşeliydi, oyunları daha doğal, daha çocuksu idi. Sevgiler daha sade, yalansız, içten ve dürüstçeydi.

Ya şimdi neler değişti? Neler değişmedi ki! Meyve- sebzemiz hormonlu, hastalık yüklü. Yiyip içerek sağlığımıza kavuşmayı bir tarafa bırakın, birçok yediğimiz şeyden hastalık kapıyoruz. Baksanıza hastaneler genç-yaşlı hastalarla dolu. Dostluklar, günümüzde ihanete dönüştü. İnsanlarımız artık sahip olduklarıyla mutlu olamıyor. Her şeye sahip olmak, çok zengin olmak, lüks içinde yaşamak için her türlü ihaneti yapar oldu.

Memleketi soymayı, en yakınlarımıza ihanet etmeyi bile doğal görür olduk. Şimdi çocuklar gülerken bile hüzünlü gibi, umutsuz, teknolojinin eseri robot gibi. Sevgiler sahte, sevgililer sahte, gömlek değiştirir gibi her gün bir başkası, her gün bir başka yalan. İnsanların gülüşü daha sinsi, daha sahte ve çıkarcı. Siyasette de eskiyi özler olduk. Eskiden partili olmanın bir anlamı, doğru-yanlış bir ideali vardı. Şimdi öyle mi ki siyaset : Tüccar zihniyetlilerin servetine servet katma aracı oldu. Dalkavukların, yalakaların, kertenkele kılıklıların baş tacı olduğu, kahraman olduğu bir dönem oldu. Seçimler öncesinde siyasi propagandaları izledik. Siyaset; doktor, avukat gibi meslek erbaplarının bile müşteri toplama aracı oldu. Siyasiler; vatandaşa öküzün trene baktığı gibi, vatandaşın siyasetçiye bakmasını reva gördü. Bana geçmişimi geri verin… Kirlenmemiş duygularımı, ihanetsiz dostluklarımı, az şeylerle mutlu olmayı bildiğim geçmişimi geri verin. Servet sizin olsun, siyaset sizin olsun, makam- mevki, şan-şöhret sizin olsun. Beni bana bırakın…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.