Günümüzde devlet ve özel hastaneler dolup taşıyor. Peki bu hastaneleri dolduran insanlar gerçekten hasta mı? Ne kadarı gerçek hasta? Bu insanların yarıya yakını hastalık hastası? Bu kişiler o kadar kaygılı ki en ufak bir baş dönmesini kalp hastalığı olarak algılıyor ve sürekli elleri nabızlarında ve tahlillerle hastane hastane dolaşıyor.
 Halk arasında evhamlı olarak bilinen kişilerin çoğunda bu hastalık hastalığı vardır. Kişi, ağır ve ciddi, bir ya da birden fazla hastalığa yakalanmış olduğu korku ve düşüncesindedir. Bu kişiler tüm dikkatini bedenine yöneltir. Sürekli olarak bedeniyle uğraşır hale gelirler. Yoğun bir ölüm korkusu vardır.
Mesela, ayağa kalktığı sırada yaşanacak hafif bir baş dönmesi hissi kişinin kalp hastası olduğunu düşünmesine neden olur. Elleri sürekli nabızlarında ya da kalp üzerinde olabilir. Bazı kimseler yanlarında tansiyon ve şeker ölçüm cihazlarıyla dolaşıp sürekli kendi kendilerine ölçüm yapabilirler. İdrar ya da dışkılarını kontrol edip, rengine kokusuna bir anlam yüklemeye çalışabilirler. Hasta oldukları yönündeki inançları çok güçlü olduğundan sık sık hekimlere başvurarak muayene ve tetkik yaptırmak isterler. 
Yapılan tetkiklerde hekim bir hastalık söz konusu olmadığı söylediğinde, rahatlamadıkları gibi hekimin altta yatan hastalığı anlayamadığı düşüncesiyle sık sık hekim değiştirirler. Bu da hasta- hekim ilişkisinde gerilime yol açabilir. O doktordan bu doktora koşturup hastalıklarına çare bulunması için uğraşırlar. Hayatı tehdit edici nitelikte ciddi bir hastalığın varlığı ve bunun bir türlü tanınıp tedavi edilmiyor olduğu düşüncesi hastalarda gerginlik yaratır.
 Bu kişiler sık sık hastalık belirtilerinden konuşabilir. İnternette ya da kitaplarda, gazetelerde korkulan hastalıklarla ilgili yazıları okurlar. Okuduklarında kendilerinden bir şeyler bulurlar. Bu kişiler kendi bedenlerine o kadar fazla odaklanırlar ki, kendi bedenleri dışındaki meseleler ya da diğer insanlara olan ilgileri azalır.
Bu kişiler düşündükleri hastalık nedeniyle özel bir muamele, özel bir tedavi beklentisi içinde olabilir. Devamlı olarak sevk alarak, hastanede yatış, check-up, tomografi, MR incelemeleri talep ederler. Hatta bu nedenle yurt dışındaki tip merkezlerine ya da tıp dışı bir takım kişilere para akıtabilirler.
Bu kişilerin zihni, hasta olduklarıyla bu kadar meşgul olmasına karşın, gerçek sağlık sorunlarıyla yeterince ilgilenmemeleri şaşırtıcıdır. Hastalık hastalığı erkekler ve kadınlarda hemen hemen aynı oranda görülür. Sosyoekonomik düzeyi düşük kişilerde daha sık görülür. Nörotik, takıntılı, narsistik kişilik özellikleri sergileyen kişilerde görülür.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72