Ligler başladı. Çeşitli sahalardan naklen yayınlarla birlikte kıymetli spor yorumcularımız! da mesaiye başladılar…Ülkemiz insanı, spor deyince maşallah öyle bilgili ki? Özellikle de futbol aşkı bir başka? Ama spor sevgisi içimizde yok. Futbol sevgisi var da o da yeterli değil. Tesislerimiz güzel de bu tesisleri ne yazık ki dolduramıyoruz… 
Almanya'da kasaba maçlarında bile 25-30 bin seyirci maç izliyor. Türkiye'de ise Anadolu'da F. Bahçe, G. Saray ve Beşiktaş'ın geldiği haftalar dışında statlar bomboş. Şimdi yeni statlar yapımı gündemde… En az 3-4 milyar harcanacak. Onlar da boş kalacak.  Örnek; İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı. Yok Avrupa futbol şampiyonası, yok olimpiyatları almak için çırpınmalar. Kolay kolay olimpiyat filan vermezler? Sporcular izlenmek ister, yani seyirci ister…  
Bu statlara harcanacak paralar yerine, okul, hastane, Anadolu köylerine yol, köprü (çocuklar çamura, dereye gitmeden okula gitse) yapılsa daha iyi olmaz mı?  Siyasi rant peşinde koşmayalım. Yok yatırım yaptık falan filan… Yatırımı hayırlı işlere yapalım ve de ileride hayırla anılalım derim. Bilmem yanlış mı düşünüyorum. Artık gösteriş yapma zamanı geçti. Boş yere harcanacak parası da yok bu ülkenin. Ekonomik durum ortada…
Stadyumlar boş; çünkü, yeni ve modern olması seyirciyi ilgilendirmiyor. Yalnızca siyasetçileri ilgilendiriyor. Bizdeki temel sorun 'insan' unsuru. Stadyuma gidecek, hatta ailece gidebilecek bir noktada değiliz. Neden, çünkü kavga çıkıyor.  O nedenle stadyumlar boş. Mesela Urfa'da stat var, pırıl pırıl ama kimse gitmiyor, gitse de olay çıkıyor. Aynı şey diğer stadyumlar için de geçerli. Şık ve yeni stadyumlar yapmak siyasetçilerin işine geliyor. Çünkü yaptıkları binaların daha çok dikkat çekeceğini düşünüyorlar. 
Oysa bu büyük bir yanılgı. Stadyumlar için harcanan parayı, insana yatırsalar daha anlamlı bir iş ortaya koyarlar. Amaçları iyi sporcu ve iyi seyirci yetiştirmek olmalı, bu kapsamda farkındalık yaratacak eğitim programları v.s yapabilirler. Bakın bugün Türkiye'nin bazı bölgelerinde bin lirayı bulamayan sporcular var. Oysa devlet, stadyuma harcayacakları parayı onlara ayırsa Olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek 5 tane elit birinci sınıf atlet yetiştirebilir. 
Dönüşü de yıllar sonra da olsa mutlaka olur. Almanya'da saygı var. Saygı ve centilmenlik önemli kavramlardır. Almanya'da kulüp ve taraftarlar arasında büyük bir bağ var. Bir başka boyutu, 'futbolu' hızlı tüketmememiz söz konusu. Hemen tüm Avrupa ligleri televizyonlarda bedava yayınlanıyor. 
Akşamları birçok kanalda futbol yorumları yapılan programlar yapılıyor. 
İnsanlar için futbol ev içi bir eğlence unsuru olarak görülüyor artık. Sporu insanlara sevdiremedik, bunu ne ailelerde, ne okullarda yapabildik. Bu sorunu tesis sorunu olarak görüp aşmaya çalışırken, çimento beton kültüründen kurtulamadık…  Zincirler halinde stadyum yapıyoruz ancak içini dolduramıyoruz. 
İktidarlar, dünya tarihi boyunca stadyum yapmayı tarih boyunca sevmiştirler, neden çünkü kitleyi etkiler, göz doldurur, dolayısıyla her zaman siyasetin en iyi argümanlarından olmuştur.  Bu durum Türkiye'de de böyledir, Avrupa'da böyledir.  Ancak bir fark var. Türkiye'de futbolu devlet finanse ediyor. Ama stadyum yaparken 'sporu' seven insanlar yetişmedi. Spor yapmayı bilmeyenler iyi seyirci olamaz. 
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.