Maalesef, gençlerimizin, internet bağımlısı olduğu, kendi içlerine çekildiği, sosyalleşmeden uzaklaştığı, kitap okumadığı, sevgi ve saygının olmadığı, argo konuşmanın yaygınlaştığı v.b. şikayetlerin arttığını görüyoruz. Bu gidiş doğru gidiş değil… Ciddiye almak ve projeler üretmek gerek…

İnternet üzerinden sosyal medya üzerinden gençlerin nasıl beyinlerinin yavaşladığını, nasıl düşünmeyen, üretmeyen, sabit fikirli bir gençlik oluştuğunun farkında olmayan bir toplum haline geldik. İnternet bağımlılığı bir hastalık haline geldi. Hele de küçük büyük herkesin elinde bulunan akıllı cep telefonlarıyla…

Bu ülke gençliği kimsenin umurunda değil…Ne halkın, ne de siyasilerin…Siyasilerin derdi muhalefette kalalım küfür edelim, bağıralım, çağıralım yani “dostlar alışverişte görsün” misali koltuk makam koruma sevdası o kadar!!! Ve bu nedenle de ne gençlik, ne de onları yetiştirmekle mükellef ebeveynler onlar için önemli.

Bugün Batı da, ABD’ de gençler ve çocuklar televizyonlardan ve internetten korunurken, bizde tam tersi sanki bir gençliği heba etmek istercesine diziler, çizgi filmler, reklamlar, müzik klipleriyle, yarışma programlarıyla halkın ahlakı erozyona uğratılıyor…Resmen dizi manyağı olmuş anne, baba ve çocuklar var…

Evlilik programlarıyla da ‘aile’ gibi kutsal bir kurumun yıllardır canına okunuyor… Kontrolsüz bir internet, televizyon ve sosyal medya ile özellikle son 5 yılda toplumumuzun geleneksel aile yapısı alışkanlıkları kültürü bozuldu ve halen bozulmakta…

Çocukların zihinsel ve ruhsal gelişimleri çizgi filmler, sözde gençlik dizileri ile bozulurken aileler de buna çanak tutuyor… Acaba aileler bu durumun farkındalar mı? Ne gezer… İnternet oyunları ile çocuklar savaşçı ve katil olma ruhunu bilinçaltına yerleştiriyor ve bu çocuklar o oyunlarda adam öldürmenin zaferini yaşıyor…

Kesip biçmekten zevk alıyor, kan dökmenin hazzını alıyorlar…Anne- baba televizyon başında dizi manyağı olmuşken, arka odada çocukları bilgisayar oyunları veya dizilerle ayrı bir canavar olurken, farkında olmadan o yozlaşma başlıyor. Şayet bu durum kontrol altına alınmazsa bu gençlik ancak ve ancak şuursuzca bir meçhule doğru gider o kadar…

Sonra da aileler çıkıp “biz nerede yanlış yaptık” der… Önce dönüp bir kendinize ve vicdanınıza bakın… İran edebiyatının ünlü şairi Firdevsi ne demiş:  “Gençlik ilkbahar gibidir, yaşlılık ise kışa benzer. Öyle bir kış ki, arkasından hiç bahar gelmez." Önemli olan en çok şeye sahip olmak değil. En az şeye ihtiyaç duymaktır. O nedenle; gençliğin kıymetini bilelim…

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72