Son zamanlarda hemen her kesimde ülkemizin geçmişi konusunda birtakım yalan yanlış iddialar, görüşler ortaya atılmakta. Adeta bir düşünce karmaşası yaşanıyor.  Peki biz neden bu hale geldik?  Bu ülke nasıl bir ülke oldu böyle? Bizim ülkede ne kadar farklı görüşlü insan varmış. Özellikle de milli bayramlar öncesi ve sonrasında öyle saçma fikirler ortaya atılıyor ki…  

 

Bilindiği gibi 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı milli bayramlarımız… Bu bayramları, bu günleri ve bu tarihlerde ecdadımızın yaptıklarını unutmayalım… Unutturmayalım. Bu bayramları basite indirgemeyelim…

 

Şunu çok iyi bilelim ki; bu konuşan, yazan, ahkam kesen, mesleği ne olursa olsun bilgiçlik taslayanlar şunu iyi bilin ki eğer bu milli bayram günlerini bizlere armağan eden büyük insan Atatürk olmasaydı sizler de yoktunuz… Olsanız da ya Fransız, ya İngiliz, ya İtalyan, ya Yunan’ın buyruğu altında kimden dünyaya geldiğinizi bilmeden yaşayacaktınız. Eğer ona yaşamak denirse…

 

Bu ülkenin kolay kurulmadığını anlayasınız. Bu bayramlardan biri dünyanın tek çocuk bayramı, diğeri gençlik bayramı… Biri de vatanın yukarıda saydığım ülkelerden kurtarıldığı günün bayramı…Var mı başka bir ülkede söyleyin… O bayramlar bizim için çok değerli... Tabii anlayana, kafası biraz olsun çalışana…

 

Milli bayramlarımız, ulusça kutladığımız, birlik beraberliğimizi pekiştiren sevinçli günlerimizdir. Milli bayramlarımızı kutlarken atalarımızın kahramanlıklarını ve başarılarını anar, bize emanet ettikleri değerlerin önemini daha iyi kavrarız. Bu nedenle her 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos ve 29 Ekim tarihleri büyük bir kıvançla kutladığımız özel günlerdir.

 

Bayramları bayram yapan, ona yüklenen sosyal anlamdır. Milli bayramlarla dini bayramları; biraz derinliğine incelediğinizde; farklı sosyal birliktelikleri bir arada tutabilmek, bu birlikteliği sağlam temellere oturtabilmek için, benzer işlevleri yerine getirme çabaları olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.

 

Büyük kurtarıcı Ataürk’ü silmek, yok saymak isteyen gafillere, bu bilgiler birazcık kafalarının bir köşesine girer de akılları biraz doğruya çalışır diye yazıyorum,  İşte 1921-1935 yılları arasını kapsayan çalışmalar…

 

a-Siyasal alanda yapılan inkılaplar - devrimler

- Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
- Cumhuriyet’in İlanı (29 Ekim 1923)
- Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

b- Hukuk alanında yapılan inkılaplar - devrimler

- Teşkilatı Esasiye Kanunu (1921)
- 1924 Anayasası
- Şeriyye Mahkemelerinin Kapatılması (1924)
- Medeni Kanunun Kabulü (1926)
- Türk Ceza Kanunu (1926)
- Mecellenin Kaldırılması (1924-1937)

c- Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılaplar - devrimler

- Millet Mekteplerinin Açılması (1928)
- Öğretimin Birleştirilmesi (1924)
- Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun (1926)
- Medreselerin Kapatılması (1926)
- Güzel Sanatlarda Yapılan Yenilikler (1928)
- Harf Devrimi (1928)
- Türk Tarih Kurumu’nun Kurulması (1931)
- Türk Dil Kurumu’nun Kurulması (1932)
- Üniversite Reformu (1933)

d- Ekonomik alanda yapılan inkılaplar - devrimler

- İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat 1923)
- Aşar(Öşür) Vergisinin Kaldırılması (17 Şubat 1925)
- Çiftçinin Özendirilmesi(1925)
- Örnek Çiftliklerin Kurulması (1925)
- Tarım Kredi Kooperatifleri’nin Kurulması (1925)
- Kabotaj Kanunu (1 Temmuz 1926)
- Sanayi Teşvik Kanunu (28 Mayıs 1927)
1-I. ve II. Kalkınma Planları (1933, 1937)
2-Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün Kurulması (1933)
3-Ticaret ve Sanayi Odalarının Kurulması (1935)
- Sağlık Hizmetleri Alanında Yapılan reformlar

e- Toplumsal alanda yapılan inkılâplar – devrimler

- Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması (30 Kasım1925)
- Kılık ve Kıyafette Değişiklik (1925-1934)
- Takvim, Saat ve Ölçülerde Yapılan Değişiklikler (1925-1935)
- Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934)
- Türk Kadınının Medeni ve Siyasi Haklarına kavuşması (1926-1934)
- Şapka kanunu (25 Kasım 1925)

İşte bu günlere böyle geldik… Fazla söze gerek yok sanırım…

 

Kaynak: www.ataturkinkilaplari.com – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından Muhtelif Belirli Günler ve Haftalar ile TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Kitaplarından derlenmiştir…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.