Doğunun ekonomik sorunlarına yüzeysel yaklaşarak, demokratik ve sosyal kriterlerle birlikte ekonomik kriterleri de eşit ağırlıkta belirlemeden ve bu ana kriterler için samimi ve gerçekçi adımlar atmadan yapılacak toplumsal iyileştirme çabaları, en az terör kadar bu sürece zarar verecektir...
Problemi salt bir Kürt sorunu olarak görmek, atılacak adımların da yanlış yöne gitmesine sebep olur. Türkiye'nın doğusu ve batısı, ekonomi politikaları anlamında yüzyıldır farklı düzlemde ele alınmış, Türkiye'nin genel ekonomik bütünlüğü içinde değerlendirilmemiştir.
Elbette dünyanın pek çok ülkesinde, farklı kalkınan iki ayrı bölge bulabilirsiniz. Örneğin İtalya, Almanya, hatta Amerika gibi. Doğusu ve batısı, kuzeyi ve güneyi aynı oranda kalkınamayan bu tip örnekler çoktur. Ancak Türkiye örneğinde iklimsel, çevre v.b etmenlerden çok uygulanan yanlış ekonomik politikalar, doğu ve batıyı eşitsiz kalkınmışlık boyutuna getirmiştir?
Şimdiye kadar, doğunun kalkınması adı altında sunulan şaşaalı politikaların tamamı, seçim öncesi ağızlara çalınan bir parmak bal olarak kalmış ve ne yazık ki bu bal bölgede yaşanan terör belasına ve kimlik tartışmalarına engel olmaya yetmemiştir.
Zira sahiplenilmeyen insan, hangi kimlikte olursa olsun, kendini kandıran zihniyete bir, iki, üç kere kanar, dördüncü keresinde kandırılmışlığının hesabını sorar. Doğu bölgemizde de yılların hesabı böylelikle birikmiştir!
Öncelikle bölgedeki terör için heba olan 300 milyar dolarla neler yapılabilirdi?
Ankara-İstanbul otoyolu gibi, viyadüklü, köprülü, tünelli binlerce kilometre otoyol yapılır, ulaştırma alt yapısı mükemmel olabilirdi.
Binlerce hastane, yüz binlerce okul inşa edilebilirdi.
Bir işsize, iş olanağı yaratılabilmesi için minimum 100 bin dolarlık yatırım yapılması gerekiyor? 300 milyar dolarla en az 3 milyon işsize iş imkanı doğardı ( bugün tüm Türkiye'nin resmi işsiz sayısı 4 milyondur)
Sadece doğuya değil, tüm Türkiye dünyanın turizm cenneti haline gelirdi ?
Peki, bundan sonra neler yapılabilir, dersek aklımıza gelenler;
Doğu'da işsizliğin ve yoksulluğun önüne geçilemez ise, istediğiniz kadar insanlara kimliklerini iade edin, boşa çabadır? Sebeplerin en önemlisini yani ?ekonomik açılımı' ön plana almadan yapılacak bir ?demokratik açılımın' özde değil sözde kalması kuvvetle muhtemelidir. Maalesef, aç karınları demokrasi doyuramıyor!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72