Canım İstanbul manzaraları
Bilindiği gibi geçen yıl İstanbul Avrupa'nın kültür başkenti seçildi. Yılın başından, yılın sonuna kadar İstanbul'da birçok etkinlik yapıldı. Ama bir de görülmeyen, veya görülmek istenmeyen o kadar çok olumsuzluk vardı ki? Bunlar neler mi? Birkaçını sıralayalım? Eğer biraz olsun utanmamız varsa bunları tekrarlamayalım?
Şehrin sokaklarında tükürenler biziz? Cadde ve sokaklarda rögar kapaklarını çöple, pislikle dolduranlar biziz. Ondan sonra yağmur yağınca ev ve işyerleri sularla dolunca şikayet eden de biziz. Kadınlarını sokaklarda bıçaklayanlar, çocuklarının gözü önünde öldürenler de biziz. Bu vahşice olaylar olurken adeta sinema filmi gibi, heyecanla seyredenler de biziz. Yollarda araçlarıyla gürültü yapıp insanları rahatsız edenler yine biziz.
Mağazaları soyanlar biziz. Toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer vermeyip suratlarına aptalca bakanlar da biziz. Her türlü cinsel istismarı, tacizi yapan yine biziz. Küçük çocukları kaçırıp vahşice tecavüz ederek öldüren de biziz. Tabii yalnız çocukları değil, evli çiftleri, genç kadın ve kızları da kaçırıp vahşice öldürenler de biziz?
?Biz üniversiteliyiz, her türlü rezaleti yaparız' diyenler de biziz. Canı sıkılıp, ya da borcundan dolayı sıkıntıya düşerek köprüde intihar eden de biziz. Yapılan araştırmalarda, İstanbul'da gerçekleşen intiharlarla ilgili haberlerde % 70 oranında artış görülmüş. İstanbul'da yaşanan yangın olayları ile ilgili haberler % 63 oranında artmış.
Oysa, 2010 yılı tüm dünyanın gözlerini İstanbul'a çevirdiği bir yıldı. Bu nedenle, medyada nasıl yansımalar sağladığı, önceki yıllara göre daha da önemliydi.
Ne yazık ki, özellikle intihar haberlerindeki büyük artış ve su baskınları yıl boyunca İstanbul'u gündeme taşıyan olumsuz olaylardı. Hırsızlık haberlerini saymazsak bütün olumsuz başlıklar altındaki olaylarda dikkat çekici boyutlarda artış yaşandı. Türk medyasında yayınlanan haberlerin çok büyük bir kısmı İstanbul ile ilgiliydi.
Cinayet, intihar, kavga, gasp, kapkaç, hırsızlık konulu haberlerin % 48'i İstanbul'da yaşanan olaylar ile ilgili idi. Kaza, yangın, sel, su baskını, patlama ve benzeri konularla ilgili haberlerin ise % 61'lik kısmında yine İstanbul yer alıyordu.
İstanbul'da statta maç seyretmeye gelen ama seyri bırakıp birbirlerine bıçakla, satırla, sopayla saldıranlar da bizdik! Tüm bu olumsuzluklara rağmen yine de İstanbul kültür şehrimiz? Başkaca da bir söze gerek yok sanırım?
