Günümüzde en çok konuşulan kelime: Stres... Stres'lerin sayısı, belki de, bu terimi kullananların sayısı kadar var. Fiziksel ya da duygusal, kişinin dengesini değiştiren herhangi bir baskı, stres olarak algılanıyor. Bu çılgın çağda, her deneyim, hatta boş amaçlar ve boş zamanı gereğince kullanamamak da stres yapabilir.
Tıpkı ağrının bir eşiği olduğu gibi stres'in de bir eşiği vardır. Bazıları, baskılara karşı ölçüsüz derecede aşırı tepki gösterirler. Başkaları ise, bunlara omuz silkip geçer. Bütün üzüntü, korku, aşk, nefret, öfke, düş kırıklığı, güvensizlik duyguları stres yaratabilir.
Kişinin normal gücünün ötesindeki herhangi bir fiziksel zorlama stres doğurabilir ve vücudun bütün organları üzerinde baskı yaratabilir. Stres, vücudun bütün hormon dengesini bozabilir. Her organın normal aksatabilir.
Ne yazık ki, sizi stres'lerden korumak mümkün değildir. İç rahatlığını korumanın yollarını çocukluktan başlayarak öğrenip geliştirmek, güç iştir. Dış ve iç gerilimleri azaltmak için yaşam biçimini değiştirme, kendini yeniden değerlendirme ve psikolojik yönlendirme yoğun çabalar gerektirir. Gerçekleştirilebilirse, büyük başarıdır.
Stres, kişilerde meydana gelen ve onları normal faaliyetlerinden sapmaya zorlayan durumu ifade etmekte. Stres, bir eylemin ya da durumun kişiler üzerinde yarattığı fiziksel veya psikolojik zorlamaya verilen tepki olarak ifade edilebilir..
Çalışanların stres altında olduklarında genellikle önce performanslarının düştüğünü hatırlatan uzmanlar, stres ölçümünde kullanılacak en iyi yöntemin performans değerlendirmeleri olduğunu belirtiyor. Bireyin, çalışma ortamı içinde veya dışında strese maruz bırakan herhangi bir durum ya da olayla karşı karşıyaysa veriminin düştüğü gözlemleniyor.
İş stresi konusunda öncelikli görevlerden biri yöneticilere düşüyor. Geçmişten gelen olumsuz tecrübelerin ve olayların da stresi etkilediğine dikkat çeken uzmanlar, "Bu sebeple tecrübeler çalışanın ve çalışma arkadaşlarının stresi azalırken dayanma gücü de artmış olur.
Bunların yanı sıra kişisel farklılıklar da göz önüne alınmalı. Bu anlamda yapılması gereken; çalışma ortamında maksimum uyumu sağlayıp, dayanışmayla direnme gücünü arttırmak olacaktır.
Özetlersek; konuyla ilgili uzmanlar; "Yöneticiler, çalışanlar arasında huzurlu, olumlu, yaratıcı, yetenekleri destekleyici bir atmosfer oluşturmalı ve iş bölümünü bunları göz önünde bulundurarak yapmalıdır" diyor.
