2011 her haliyle değişim yılı!
Eski yılı uğurlayıp yeni bir yıla ?merhaba' dedik. Dilekler, temenniler, umutlar ve de beklentiler... Üç aşağı beş yukarı herkesin istek ve beklentileri aynı. Geçen yılda gerçekleşemeyenler...
Mesela geçtiğimiz yıl yapılan 12 Eylül'deki referandumda yeterli ?hayır'ı bulamayan CHP'nin bu yılki seçimde iktidar olmak için yeterli oyu almak istemesi gibi...
Ya da geçen yıl istediği oranda zam alamayan asgari ücretliden memur ve işçiye kadar çalışanların yeni yılda bu durumu telafi etmek istemeleri gibi...
İktidar Ak Parti'nin de yeni yıl 2011'den beklentileri var. Mesela referandumda çıkardığı sonucun daha iyisini önümüzdeki genel seçimlerde almak istemesi gibi.
Ya da sürekli kırık not aldığı AB kriterlerinden bu sene daha iyi puanlar toplamak gibi... Öyle ya; basın özgürlüğü konularında kırık not, şiddet ve toplumsal olaylarda kırık not, insan haklarında kırık not vs, vs...
Daha nerelere kadar sürüp gidecek bu kırık not meselesi... Elbette bir yerlerde durması lazım... Yeniden seçim mevzusuna dönecek olursak; 2011 yılı siyasete kilitlenecek.
Haziran'da yapılacak seçimler öncesi ve seçimler sonrası diye de ikiye bölünecek. Çünkü yeni yıl, her haliyle değişime gebe.
Ak Parti de kazansa, CHP ya da başkası da kazansa bu değişim mutlaka ama mutlaka yaşanacak. Haziran seçimlerini mevcut iktidar partisi yeniden alırsa; bu kez de Başbakan'ın Çankaya hesapları başlayacak.
367 rakımlı tepe Erdoğan için ?olurdu, olmazdı' derken büyük ihtimalle olacak ve Türk siyaseti yeni bir yöne yol alacak.
Yok Ak Parti başarı gösteremez ve hükümet kuracak çoğunluğu bulamaz ise; ya koalisyon ya da yine bir ilk ve CHP iktidarı. Gücü ne olur, ömrü ne kadar sürer ya da ülke nereye nasıl gider?.. İşte tüm bu soruların cevabı için yine bir değişim dönemi...
Sözün özü; 2011 yılı, ortasına denk gelen
Haziran'daki seçimle Türkiye'nin önemli dönüm noktalarından biri olacak. Sonuç ister aynı çıksın ister farklı, değişim kaçınılmaz.
