Yıllardır hiç istifini bozmayan, istikrarından zerre kaybetmeyen bir program var: Yemekteyiz..

Beş yarışmacı haftanın beş günü sırasıyla evinde diğer yarışmacıları ağırlıyor, yemekler tadılıyor ve haftanın sonunda birinci seçilen kişi 10.000 TL ile ödüllendiriliyor.

Yeni formatında masaya moderatörlük yapan bir sunucu da eklenmiş.

Aslında konsept oldukça sade ve açık, hedeflenen şey yarışmacının üç saat içinde yaptığı yemeklerle maharetlerini sergilemesi. Konsept başka bir ülkede uygulansa belki hedef tutarda söz konusu yarışma Türkiye'de olunca amaç "Üç saatte nasıl yemekler yapabilirsinden ziyade 10.000 TL için ne kadar karakterinden ödün verebilirsin?" sorusunun cevabını arıyor gibi...

Elbette tüm yarışmacıları aynı kefeye koymak haksızlık olsa da çoğu yarışmacı bize yıllardır öğretilen sofra adabının bir hayli dışında...

Gerekçe ise: Ama biz şuan bir yarışmadayız..Bu normal bir yemek daveti değil.

Mesela bu normal bir yemek daveti değil diye karşınızdaki insanı yerden yere vurabilirsiniz.

"Sebze çorbasının içine havuç eklememişsiniz, ben bunu içemem siz de bir daha yemek yapmayın çok yeteneksizsiniz. Zaten normalde doktordunuz değil mi? Doktorlukta yapmayın çünkü havuç yok."

"Tadı güzel mi?"

"Güzel ama havuç yok çok yeteneksizsiniz. "

"Ama bu haksızlık değil mi?"

Savunma net: Yemekteyizzz...

Ya da ara sıcakta hazır yufka falan görürseniz saraylarda yetiştiğinizi iddia edebilirsiniz.

"Ne demek böreği hazır yufkadan yapmak? Ben şahsen böyle bir şeyi asla kabul edemem, evimde her zaman elde açması börek olur. Biz ailecek paçanga böreğine karşıyız."

"Nedir suçu paçanga böreğinin?"

"Hadsiz börek, çok kısa sürede lezzetli hale gelebiliyor, hiç tarzım değil!"

"Gerçekten Paçanga böreği sevmiyor musunuz?"

Cevap net: Ama yemekteyiz...

Ana yemek geldiğinde hızınızı alamayıp iki gündür tanıdığınız insanlardan beklentilerinizi dile getirebilirsiniz.

"Alt tarafı bir kuzu incik yapmışsınız, yanına da pirinç pilavı, hayır yani ben sizden çok daha emek gerektiren işler beklerdim. Çünkü tipinize bakınca emek verecek gibi bir görüntünüz var. Kuzuyu fırına at kendi kendine pişsin, yanına biraz sebze doğra bu şimdi emek mi?"

Elbette değil! Emek dediğimiz şey önce kuzuyu, aynı anda sebzeleri yetiştirmekle başlar. Patatesi ekeceksin tarladan getireceksin öyle, ayrıca bildiğimiz bir pirinç bu! Bu yemekte emek yok. 

Çünkü pirinç pilavı yerine bulgur pilavı yapmak uzaya roket fırlatmaya eş değer.

Belki biraz daha kendinize hız verip yemeğe boyut atlatabilirsiniz.

"Patates püresi eşliğinde mantarlı tavuk sarma yapmışsınız, bence çok sıradan, daha farklı bir sunum, daha farklı bir şeyler yapabilirsiniz."

"Biraz abartmadınız mı?"

"Ama haksız mıyım? Yemekteyizzzz."

Evet gerçekten çok sıkıcı mesela masada bir değişiklik olması adına tavuk bilinçlendirilebilir, tavuğa televizyona çıkacağı bildirilebilir ve tavuk yarışmaya yakışır şekilde uçarak ya da en azından takla atarak gelebilir.

Ya da gözünüzü hırs bürüyüp, bir takım entrikalar çevirebilirsiniz.

Her yemeği şahane diye övüp, ev sahibiyle mutfakta dedikodu kazanını kaynatıp finalde öve öve bitiremediğiniz yemeklere on puan üzerinden en fazla üç puan vererek ve özellikle en beğendiğiniz menüye de bir puan vererek finalde alacağınız 10.000 TL ödülün haklı! gururunu yaşayabilirsiniz.

Aslına bakarsanız daha önce hiç market alışverişinde abuk sabuk davranmadım, bir çorbadan karşımdakinin karakter analizini yapabilirim iddiasındayım, et iyi pişmediği için olur olmaz hakaretler etmekte üstüme yoktur, insanların yüzüne gülüp arkasından iş çevirme potansiyelim yüksektir diyorsanız rakiplerinize fark atma olasılığınız da yüksek görünüyor. Nitekim gerçekten yemeklerini göstermeye çalışan çoğu kişi stratejik davranamamanın kurbanı oluyor. 

Beni aslında bu yarışma ile düşündüren şey gerçek hayatta farkında bile olmadan nelerle karşılaşıyor olduğumuz, zira kamera önünde bile hiç çekinmeden çokta büyük olmayan bir ödül için bir anda değişen insanlarla karşılaşıyorsak eğer;

Bol bol yalan yemekteyiz...

Bir tutam sahte güleryüz yemekteyiz...

Alabildiğine dedikodu yemekteyiz...

Birkaç kaşık çevrilmiş dolap yemekteyiz...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.