Çalışan ve emekliye yılbaşında kaşıkla zam verenler kepçeyle geri alıyor. Ülkemiz gün geçtikçe, dünya ülkeleri arasında patent kısırlığında ilk sıraları kimselere kaptırmamakta. Bizim geçmişimiz, başarılarımız, zaferlerimiz, inançlarımız ve de en önemlisi geleceğimiz bunu hak etmedi hak etmeyecek de. ‘Kazancın yarısı sorumlulukların bilincinde olmaktır' düsturu ile yola çıkarsak aşamayacağımız engel, yapamayacağımız hiçbir şey kalmayacaktır. ‘Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır' sözüyle bizleri yücelten Atatürk'ü yalancı çıkarmak istemiyorsak, derhal tüketen toplum olmaktan kurtulup üreten toplum olma yolunda adımlar atmalıyız. Yüksek fiyatlar yüzünden kursağına bir lokma et girmeyen vatandaş, geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanımızın 'Et fiyatları refahtan dolayı yüksek' açıklamasıyla şaşkına dönmüştü. Ekonomik krizle yıkılan, açlık ve sefaletle boğuşan, kredi kartı borçları yüzünden ezilenler pazarcıların artık sebze ve meyveleri ile karın doyurmaya çalışırken bu açıklama tepkiyle karşılanmıştı.

Şu an ekonomik olarak acilen tedbir alınması gereken sorunlara el atıp devamında da ülkenin ekonomik yapısında köklü ve kalıcı, üreten ve yeni pazarlara açılan, hedefleri önüne koyup biran önce çalışmalar başlamalıdır. Ayrıca, yerli üretimin mutlaka desteklenmesi ve yerli üretim malların öncelenmesi bilincinin oluşturulması artık zorunlu hale gelmiştir. Mutlaka ağır sanayi yeniden gündeme gelmeli, yerli araç, yeri tank, yerli uçak, yerli makine ve yerli markalar için çalışılmalıdır. Bankacılık ve finans sistemi yeniden gözden geçirilip bu sistem üzerinden ülkemizde sıcak paradan aşırı para kazanılmasının önüne geçilmeli ve dışarıdan gelen sıcak paranın doğrudan yatırıma yönelmesi sağlanmalıdır. Bankalar üzerinden devlete borç veren ve devletin de memur maaşlarını ödeme veya geriye dönük borçlar, ödeme sarmalından kurtulmalıdır. Bankaların kredi kullandırma ve aşırı genişlemesi durumlarına mutlaka müdahale edilmeli ve ekonominin risklerini önceden görülüp tedbiri de önceden alınmalıdır. Asgari ücret yaşanabilir bir seviyede olmalı, açlık sınırının altında kalmamalıdır. Çalışan kesim için de açılımlar yapılmalıdır.

Sosyal adalet, adil bölüşümle sağlanır. Bu ülkede külfeti çeken mutlaka nimete de ortak olmalıdır. Sayısını ve ne amaçla varlıklarını sürdürdüğü üst kurullar masaya yatırılmalı, görevleri ve kime karşı sorumlu oldukları araştırılmalıdır. Temennimiz, milletimizin yaşanabilir bir Türkiye'de refah seviyesinin artmasıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.