Siyasetçilerin birbirlerini eleştirmeleri siyasetin tabiatında vardır, ama son yıllarda özellikle seçim arifelerinde birbirlerine karşı yaptıkları hakarete varan eleştirileri hiç hoş kaçmıyor. Referandum öncesi yapılan konuşmaları hatırlayalım. Siyaset, menfaat çatışması yaşayan ve dünya görüşleri birbirinden farklı olan insanların, mutabakatla belirlenen belirli ilke ve kurallara uyarak bir arada yaşamasını amaçlar. Bu nedenle siyaset, hayata farklı bakan insanların, farklılıklarını çatışmaya dönüştürmeden barış, huzur ve mutluluk içinde yaşama isteğinin ürünüdür. İktidarın bu eleştirilere siyasi bir üslupla, nezaket içinde cevap vermesi beklenir. Siyasetçilerin konuşmalarında dayanak noktaları daima hukukun üstünlüğü, temel insani değerler, toplumsal ihtiyaçlar ve siyasi ilkeler olmalı. Kaliteli siyaset, bunlarla yapılır. Bunun dışında söylenenler, karın ağrısı polemikler ve zoraki siyasettir. Siyaset, kendi ülkendeki bütün insanları çok iyi kontrol edeceksin. Kendi ülkende demokrasi olmasa bile demokrasi varmış gibi gösterip, başka ülkeleri kontrol altına almayı başaracaksın. İşte başarılı siyaset budur… Meclisimizdeki partilerin sayın milletvekilleri, üsluplarıyla zaman zaman izleyenleri hayrete düşürüyor… Karşısındaki siyasi hareketi küçük düşürmek adına, liderin ailesini dahi meydanlarda seçim malzemesi olarak kullanıyor artık siyasetçilerimiz. Bazıları insanları sokağa dökmek için galeyana getirirken, diğerleri de halkın geri kalanını evde zor tuttuğunu iddia ederek gözdağı veriyor. Bütün bunların nedeni ise, bence güvensizlikten kaynaklanıyor. İnsan insana, kardeş kardeşe, kadın kocaya ve komşu komşuya güvenmiyor artık. Bunun müsebbibi ise tamamen ülkeyi yönetenlerin kullandığı dil sebebiyledir. Siyasilerimiz kucaklayıcı olmak yerine, ayrıştırıcı dil kullanıyorlar uzun zamandır… Nihayetinde hiçbiri toplum menfaatlerini bir bütün olarak görmüyor ve halkı kutuplaştırıyor. Bu durumda bizlere de düşen, bunca kokuşmuşluğa, çürümüşlüğe, kine ve kibre rağmen, orta yolda itidalli bir şekilde durabilmektir. Bizler, ne kendi davamızı haklı göstermek için başkalarına hakaret edebiliriz, ne de davamızı şirin göstermek için tozpembe kibarlıklarda zillete düşebiliriz. Gayemiz, bilim ve tekniğin üstün tutulduğu bu çağdan hakkıyla geçebilmektir. Özlediğimiz o temiz siyasetin inşallah bir gün yine hakim olacağı bir ülke temennisiyle…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.