CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Adnan Keskin,demokrasi ile yönetilen toplumlarda sorunların çözüm bulduğu tek kurumun siyaset olduğunu belirterek, ‘’Ne yazık ki bugün ileri demokrasi diye yutturulmaya çalışılan sistemin boyalı bir sivil diktatörlük olduğu ortaya çıkmıştır.Bu Türkiye’nin geleceği açısından vahim bir durumdur’’ dedi.
AKP iktidarının 10 yıllık uygulamalarını eleştiren ve son siyasi gelişmeleri değerlendiren Keskin,yaptığı yazılı açıklamada,başta medya ve yargı olmak üzere kurumların kuşatılmasını ‘’Ürkütücü bir tablo’’ olduğunu savundu.Adnan Keskin,medyanın özgür,yargının bağımsız olmadığı için demokrasiyi besleyen kanalların buharlaşlaştığını belirterek şunları söyledi:
‘’Bir ülkede çoğunluğun değil çoğulculuğun gücü egemen ise temel hak ve özgürlükler askıya alınmışsa ve sorunların tek çözüm merkezi siyaset kurumu işlevini yerine getiremez hale gelmişse tehlike büyümüş demektir.Çünkü bu anlayış tıpkı bugün olduğu gibi medyayı çok sayılı ama tek sesli bir zemine çeker,yargıyı da güdümlü hale dönüştürür.Eğer siz iktidarınızı korumak uğruna demokrasi besleyen kanalları tıkarsanız bu ülkeye en büyük ihaneti yapmış olursunuz.İşte o zaman bu sistem demokrasi olmaktan çıkar kokakrasiye döner.AKP ve Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi yönetmek çok ülkenin toplam gücünü tekeline almaya çalışıyor.Yaşananlar AKP’nin alın kiri olarak tarihteki yerini alacaktır.’’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Keskin,Türkiye’de toplumsal mücadele kültürü tam olarak gelişemediği için Atatürk ile elde edilen kazanımların tam farkına varılmadığını ifade etti.Atatürk ve Cumhuriyet’i hedef alan iktidarın bu anlayışın gereği olarak ulusal simge günlerini etkisizleştirmeye ve yok saymaya çalıştığını da kaydederek şöyle devam etti:
‘’Türkiye’nin AKP iktidarıyla bugün geldiği nokta tam bir alarm durumudur.Yeni bir uyanış ve silkiniş kaçınılmaz hale gelmiştir.Demokratik bir depreme ve başkaldırıya ihitiyaç vardır.Artık yeni bir ideoloji şarttır.Bu ideolojinin adı sosyal demokrasidir.AKP karanlığının aydınlığı Cumhuriyet Halk Partisi’dir.Aklın tutsak edildiği değil,aklın özgür olduğu bir anlayış hakim olmalıdır.Ancak özgür akılla çağdaş demokrasiye,çağdaş uygarlığa,toplumsal barış ve huzura ulaşabiliriz.’’
Keskin,açıklamasının son bölümünde ise demokrasi iyi işletilemediği için ekonomide tehlike çanlarının çaldığını ve işsizliğin korkunç boyutlara ulaştığını dile getirip şunları ekledi:
‘’Aç insanlar için demokrasi bir anlam taşımaz.İşte o zaman sadaka devlet kültürü yeşerir.AKP’nin yaptığı da budur. İşsizlik aldı başını gidiyor. 5,5 milyon kişi sokaklarda dolaşıyor 10 yılda 11 bin 500 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Görmezden gelinmiştir. 25 milyon çalışanın 12 milyonu kayıt dışı. Ama yayın organlarında göremiyoruz. Gelir dağılımı çok kötü. Dış borç 350 milyar dolara ulaştı. Her doğan çocuk 6 bin 500 dolar borçla dünyaya gözlerini açıyor. Vergide adalet yok. Vergilerin yüzde 60’ı dolaylı. Zengini de fakiri de aynı vergiyi ödüyor.Adalet bunun neresinde.’’