Tıp dergisi Lancet’ta yayımlanan araştırmaya göre kemoterapi görmesi gereken hasta sayısı 2040 yılına kadar 9 milyon 800 binden 15 milyona çıkacak. Bu hastaların üçte ikisiyse düşük ve orta gelirli ülkelerden olacak.
Bilgisayar modellemesiyle ortaya konan öngörülere göre, bu kemoterapiyi sağlayacak onkolog sayısı 2018’de 65 bin iken, ihtiyaç duyulan sayı 2040’ta 100 bini bulacak.
Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre; araştırma ekibinin başındaki isim Avustralya’nın New South Wales Üniversitesi’nden Brooke Wilson. Kanser verileri üzerine uzun yıllardır çalışan Wilson’a göre ülkeler ve enstitüler, bu araştırmanın sonuçları üzerinden planlamalarına başlamalı. Wilson, “Bugünün ve geleceğin hastalarının güvenli tedavisi için küresel sağlık işgücü üzerine stratejiler gerekli. Kurumlar verilerimizi kullanarak gelecekteki işgücü şartları, kemoterapi ihtiyacını tahmin edebilir” dedi.
Wilson ve ekibi araştırma için ABD ve Avustralya’dan hasta bilgileri, kanserlerin aşama verileri ve izlenen tedavi yöntemleriyle ilgili rakamları inceledi ve hangi kanser hastalarının kemoterapi tedavisine ihtiyaç duyacağıyla ilgili oranlar hesaplandı. Bu veriler 2014’ten 2018’e yetişkin ve çocuk kanserlerinin küresel rakamlarına uygulandı ve gelecekte ne kadar kanser uzmanına ihtiyaç duyulacağı belirlendi.
Araştırmada, 2040’ta kemoterapi görmesi gerektiği hesaplanan 15 milyon kanser hastasının yüzde 35’i yani 5 milyon 200 bininin Doğu Asya’da yaşayacağı öngörüldü. 1 milyon 700 bin hastanın Güney ve Orta Asya’dan olacağı, bu sayının Kuzey Amerika’da 980 bin Avrupa’da 810 bin civarında olacağı tahmin edildi.
Bir başka öngörü de 2040 yılında kanser türleri arasında kemoterapiye en çok ihtiyaç duyacak olanların akciğer, göğüs ve kalın bağırsak olacağı şeklinde.
Kanser teşhislerinde artışın öngörülmesinin altındaki neden de dikkat çekici. Uzmanlara göre insan ömrü uzayacağı için yaşlılıkta kansere yakalanma riski de artacak.
Johns Hopkins Üniversitesi Sidney Kimmel Kanser Merkezi Başkanı William Nelson’a göre çözümlerden biri, onkoloğun tedavi planını hazırlayarak, ayrıntı ve uygulaması için başka tıbbi personel görevlendirmesi olabilir.
Nelson’a göre bir umut da 2040’a kadar kemoterapi yöntemlerinin değişmesi. Zira, şu anda damar yoluyla uygulanan tedavinin yerini haplar almaya başladı ve yan etkilerin de azalması mümkün.