Ataşehir Belediyesi’nin var olduğundan bu yana sanat ve kültüre yaptığı yatırımın, Ataşehirlilerde nasıl bir karşılık bulduğunu anlamak için hafta sonu, başta Mustafa Saffet Kültür Merkezi olmak üzere kayıtların yapıldığı diğer kültür merkezlerine bakmak yeterliydi. Çünkü Ataşehir Belediyesi’nin kültür merkezlerinde oluşan sıralar, ne bir maç kuyruğu, ne de Ramazan ayında ulaşmak istedikleri sıcak bir pidenin sırasıydı. Bu kuyruklar, sanat eğitim kurslarına katılmak için başvuru sırasıydı.
de Türkiye’nin birçok yöresinde olduğu gibi ekonomik ve sosyal sıkıntıları yaşıyor. Ancak endişelerin arasında kültürel yaşam da ekonomik sıkıntılar gibi baş sırada geliyor.
Bu açıdan bakıldığında, Ataşehirlilerin, Ataşehir Belediyesi’nin her yıl açtığı sanat eğitimlerine bu yıl daha da güçlü katılması, kültürel yaşama sahip çıktığının da göstergesi oldu.
Yıllardır bu organizasyonu yapmakla görevli Ataşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Müdürü Volkan Aslan’ın, “Sadece boş geçecek saatleri doldurmak için gelmiyorlar; sanat talep ediyorlar, çocuklarının bu yönde şekillenmesini istiyorlar” saptaması, hafta sonu oluşan kuyrukların nedenini açıklar nitelikteydi.
2 dönem devam edecek kurslar, bağlamadan piyanoya, baleden pilatese 16 farklı dalda hayata geçiyor.
Örneğin, İnönü Mahallesi’nde oturan üniversite öğrencisi Alara Filiz Şensoy, eğitimin güzel olduğunu buraya bir arkadaş tavsiyesiyle geldiğini ve kaydını dramaya yaptırdığını söylüyor.
Veya Esin Atınç. Küçükbakkalköy’den bir kursiyer. Geçen yıl pilatese gitmiş, çok eğlenmiş ve bu yıl da bunu devam ettiriyor.
Nilgün Evcil ise kurs programlarını sosyal medyadan takip edip sosyal ve kültürel aktivitelerde daha fazla olmak için katıldığını söylüyor.
Belediyesi ise artan talebi karşılayabilmek için elindeki tüm imkânları kullanmaya çalışıyor.