Kişisel ihtiyaçlardan temel gereksinimlere, giyimden ev eşyasına yediden yetmişe her eksiklikte akla ilk gelen yer alışveriş merkezleri. Tek çatı altında binlerce ürünü ziyaretçilerinin önüne seren AVM'ler özellikle yılın son günlerinde yaptığı indirimlerle adından sıkça söz ettiriyor.
İNDİRİM GÜNLERİ TRAFİK DAHA DA ARTIYOR
İndirimi, ürün çeşitliliğini duyan soluğu kendisi ve ailesi için ucuz ürün alma umuduyla alışveriş merkezinde alıyor. Hal böyle olunca, gerek bina içinde gerekse bina çevresinde yoğunluk oluşuyor. Bu yoğunluğun oluştuğu noktalardan biri de, otopark girişleri ve o noktaya bağlanan yollar. Bu durum, alışveriş merkezine girmeyenleri de etkilediğinden AVM'nin önünde uzun araç kuyrukları oluşuyor.
AVRUPU'DA AVM KÜLTÜRÜ FARKLI
Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren megakent İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye'de AVM'lerin konumu tartışma konusu haline geldi. Alışveriş merkezlerinin sayısının fazla olduğu Avrupa'da durum Türkiye'den biraz daha farklı. Avrupa'nın pek çok kentinde AVM'ler kent dışına inşa ediliyor. Böylelikle, şehir içi trafiğinde de AVM ziyaretçilerinin neden olduğu trafik yoğunluğu yaşanmıyor. İstanbul Yeni Bosna'da bulunan bir alışveriş merkezi de çadır günleri kapsamında indirimli ürünleri satışa sundu. İndirim haberini alan daha AVM açılmadan girişe akın etti. Uzayıp giden kuyruk, gün boyu devam etti. Alışveriş yapmak için arabasıyla gelenler, işten dönenlerle birleşince trafik kilitlendi. Bu durum, akıllara tartışma konusu olan "AVM'ler şehir içinde olmalı mı?" sorusunu getirdi.