#DansEğitimiDeğilİstismar etiketiyle seslerini duyuran kadın dansçılar, Türkiye'nin en prestijli dans eğitim kurumlarından birinde sistematik baskı, psikolojik şiddet ve cinsel istismar yaşadıklarını öne sürdü. Hukuki süreç başladı.
Türkiye'nin en bilinen dans eğitim kurumlarından birinde yaşandığı iddia edilen istismar skandalı, sosyal medyada adeta infial yarattı. İlk olarak bir kullanıcının X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımın ardından, onlarca kadın dansçı yaşadıklarını kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Kısa sürede Instagram'a da sıçrayan tepkiler zinciri, #DansEğitimiDeğilİstismar etiketiyle gündemin üst sıralarına taşındı.
REŞİT OLMAYAN ÖĞRENCİLER DE İDDİALARIN MERKEZİNDE
Açıklamalarda yer alan en çarpıcı detaylardan biri ise bazı mağdurların o dönem reşit dahi olmamış olmasıydı. Kurumda geçmişte ya da halen eğitim alan çok sayıda kadın dansçı, maruz kaldıkları psikolojik şiddeti, mobbingi ve çeşitli taciz olaylarını detaylarıyla anlattı. Paylaşımlar, sistematik bir istismar düzenine işaret ediyor.
"YILLARCA SUSTURULDUK"
Konuşan mağdurlar, eğitmenlerin otoriter ve tehditkâr tutumları nedeniyle uzun süre sessiz kaldıklarını ifade etti. Kimi paylaşımlarda, fiziksel şiddetin yanı sıra aleni aşağılama, cinsel içerikli sözlü taciz ve özel sınırların ihlal edildiği eğitim ortamlarının yaratıldığı aktarıldı. Bazı iddialarda, öğrencilerin "dans eğitimi" bahanesiyle fiziksel temaslara zorlandığı ve bu durumun yıllarca süren bir düzen halini aldığı vurgulandı.
