Osmanlı döneminin son büyük bestekârı kabul edilen Zekai Dede Efendi, Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen programla anıldı. Dede Efendi’nin hayatını anlatan yazar Ömer Tuğrul İnançer, “Kendisi o kadar büyük bir şahsiyet ki; bestekar, hafız, hoca ve Mevlevi idi. Bugün bunlardan bir tanesine sahip bir kişiyi bizler büyük şahsiyet olarak nitelendiriyoruz.” dedi.
Klâsik Türk Müziği'nin Osmanlı dönemi son büyük bestekârı kabul edilen Zekai Dede Efendi, Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen programla anıldı. 1800’lü yıllarda ürettiği yüzlerce eser ile hafızalarda yer edinen Dede Efendi’nin hayatını Ömer Tuğrul İnançer kendine has üslubu ile anlattı. Zekai Dede Efendi’nin musikinin önemli şahsiyetleri arasında yer aldığını belirten İnançer, bunun yanı sıra hafızlık gibi niteliğinin de bulunduğunu söyledi. İnançer, Zekai Dede Efendi’yi kast ederek, “Kendisi bestekar, hafız, hoca, Mevlevi idi. Bugün bunlardan bir tanesine sahip bir kişiyi bizler büyük şahsiyet olarak nitelendiriyoruz.” dedi.
“Ona tam olarak sahip çıkamadık”
Bestekar Zekai Dede Efendi’nin hayatındaki dönüm noktalarını konuklara anlatan Ömer Tuğrul İnançer, Türk Milleti olarak kendisine gereken önemi gösteremediklerini söyledi. Vefatı sonrasında Zekai Dede Efendi’nin kabrinin kaybolduğunu, zamanında devletin tam anlamıyla kabrine sahip çıkmadığını belirten İnançer, “Kendisi 1897’de vefat etmiş. Sonraki yıllarda kabri kaybolmuştur. Kabrini Kadri Şençalar bulmuş, onarım işlerini üstlenmiştir. Bu durum bizim bir ayıbımızdır” dedi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Başkan Kenan Şahin, geçmişte hatırlayamadığımız ender şahsiyetlerin bulunduğunu, Zekai Dede Efendi’nin de bu zatlardan biri olduğunu söyledi.
Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen program Kültür Bakanlığı Tarihi Türk Müziği Korosu’nun konseri ile sona erdi.