18 yıl sonra aynı acı!

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde hayatlarını kaybedenler anıldı.

18 yıl sonra aynı acı!

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde hayatlarını kaybedenler anıldı.

17 Ağustos 2017 Perşembe 10:23
18 yıl sonra aynı acı!

Marmara Depremi'nin üzerinden tam 18 yıl geçti.Ama acılar halen taze.Sakarya, Gölcük ve Yalova'da depremde hayatını kaybedenler için aynı saatte anma törenleri düzenlendi. 17 Ağustos  1999'da yaşanan depremin merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde saat 03.02'de  saygı duruşuyla anıldı. 
Kavaklı sahilindeki Deprem Anıtı önünde Marmara Depremi'nin 18. yılı  dolayısıyla düzenlenen anma etkinliğinde Kur'an-ı Kerim okundu, felaketin  yaşandığı saat olan 03.02'de saygı duruşunda bulunuldu.  Törene katılan Gölcüklüler, depremde yaşamını yitirenler anısına anıta  çelenk bırakılmasının ardından dua edip denize karanfil bıraktı.Gölcük Kaymakamı Mustafa Altıntaş, etkinlikte yaptığı konuşmada,  Türkiye'nin deprem kuşağında bulunduğunu hatırlattı. Deprem bölgesinde bulunan bir toplumun nasıl davranacağının tüm  yurttaşlara öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Altıntaş, "Kaybımız depremden  değil bilgisizlikten." dedi. Altıntaş, bu bilgisizliği gidermenin herkesin  sorumluluğu olduğunu ifade etti. Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş de 18 yıl önce yaşanan "asrın  felaketi"ne toplumun hazırlıksız yakalandığını dile getirerek, bunun sonucu büyük  bir bedel ödendiğine dikkati çekti.
 İlçede yaklaşık 6 bin kişinin deprem şehidi olduğunu anlatan Ellibeş,  bir o kadar insanın ise yaralandığını ve engelli kalanlar olduğunu belirtti.Öte yandan, AKUT spor Kulübü sualtı branşından 5 dalgıç, depremde  hayatını kaybedenler için saat 03.02'de Gölcük'te Değirmendere Mahallesi Çınarlık  sahilinden anı dalışı yaptı.

Yalova'da, 17 Ağustos 1999 tarihindeki Marmara  Depremi'nde hayatını kaybedenler, 18 sene önce depremin yaşandığı saat olan  03.02'de yapılan törenle anıldı. Kentte depremde yıkılan kimi binaların enkazı üzerine kurulan Deprem  Anıtı'na akşam saatlerinde gelen vatandaşlar, felakette hayatını kaybedenlerin  isimlerinin yazılı olduğu beton bloklara çiçek bıraktı. Anıtın içindeki fotoğraf  sergisini de gezen vatandaşlardan bazıları gözyaşlarına hakim olamadı.Gece geç saatlerde kalabalığın arttığı anıt çevresinde İl Müftülüğü  görevlileri tarafından ilahiler okunarak dualar edildi.İl Müftüsü Turgut Açari ise dua ettirdi ve katılımcılara seslendi.
 
Törene katılan vatandaşlardan Bilgen Bişmiş, gazetecilere yaptığı  açıklamada, deprem sırasında hastanede olduğunu söyledi.    Depremde yeğeni ve kuzeni ile eşlerinin yanı sıra kuzeninin çocuğunu  kaybettiğini belirten Bişmiş, şöyle konuştu: "Doğum yapmıştım. O duyguları tekrar yaşamak çok kötü bir şey. Gece  saat 03.00 gibiydi. Çocuğumu yanıma aldım. Önce hafif bir sarsıntı oldu. Ardından  şiddetli bir sarsıntı oldu. O anda odamda çok aydınlık bir ışık gördüm.  Aydınlıkla çocuğumu aldım ve yeğenim de vardı. Onları alıp çıktım. Yer sanki  kalktı. O duyguları sanki şu anda yaşıyorum. Rabbim bir daha göstermesin o  günleri."

  ÜÇ EVLADIMI VE EŞİMİ KAYBETTİ

 Erdal Tamrak ise 17 Ağustos'u unutmanın mümkün olmadığını vurguladı. Bu acının tarif edilmez olduğunu ve bundan ders çıkarılması  gerektiğini anlatan Tamrak, şunları kaydetti: "Deprem unutulmadı, unutmayacağız, unutturmayacağız. O yıldan bu  zamana kadar geçen süreçte bizler depremzedeler olarak her yıl 17 Ağustos'u  burada kendi canlarımızla birlikte yaşıyoruz. Onlar her ne kadar öbür dünyaya  intikal etseler de her zaman kalbimizdeler. O zamanlar çok acılar çektik. Üç  evladımı ve eşimi kaybettim. Enkazdan 6 saat sonra çıktım. Tabii ki bu çok acı  bir şey. Allah, inşallah böyle bir olayı ülkemize ve insanlık alemine yaşatmaz.  Unutulacak gibi değil çünkü herkesin yüreği yandı. Bir de ateş düştüğü yeri  yakar. 17 Ağustos 1999'dan bu yana görevim nedeniyle başka illerde olman  itibarıyla her yıl bu tarihte burada oluyoruz. Oğlum 15, kızım 14, küçük oğlum 5  yaşındaydı. Şimdi 32-33 yaşlarında, belli bir mevkilerde yerlerde olacaklardı." Fuat Azizler de deprem öncesi İstanbul'dan Yalova'ya taşındıklarını  dile getirdi. Azizler, eşi, oğlu ve kızıyla enkaz altında kaldıklarını belirterek,  "Başta ben çıktım. 5 saat sonra kızımı ve 9 saat sonra eşimi çıkardık. Oğlumuzu  burada kaybettik. O da 17 Ağustos 1991 doğumluydu. Tam doğum gününde şehit oldu.  Buradan Alanya'ya taşındık. Her yıl 17 Ağustos'ta anmalara katılıp mezarını  ziyaret ederek dönüyoruz. Allah bir daha bu acıyı düşmanlarımıza bile  yaşatmasın." ifadelerini kullandı.

SAKARYA'DA DA TÖREN VARDI 

Sakarya'da, 17 Ağustos 1999 tarihindeki Marmara  Depremi'nde hayatını kaybedenler için 18 yıl önce felaketin yaşandığı saat olan  03.02'de anma etkinliği yapıldı. Sakarya İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneğince  (SİMDER) Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen tören Kur'an-ı Kerim tilavetiyle  başladı. İmamlar tarafından deprem kasidesinin okunduğu programda, deprem  fotoğraflarından oluşan sinevizyon gösterisini izleyen vatandaşlar zaman zaman  duygu dolu anlar yaşadı.Saat 03.02'de 3 bin 891 "deprem şehidi" için dua edilen etkinlikte,  vatandaşlara Adapazarı Belediyesince ikramda bulunuldu.   Katılımcılardan Nurcahan Kurşun, programdaki konuşmasında, depremde  oğlunu ve kızını kaybettiğini söyledi. Depremin unutulmamasını isteyen Kurşun, "O kadar çabuk mu unuttuk. İki  evladımı verdim ben. 18 yaşında oğlum, 16 yaşında kızım öldü. Benim hayatım  karardı. Engelli çocuğum var, ona tutundum, onunla yaşıyorum. Ben unutmadım, siz  nasıl unutuyorsunuz? Adapazarı halkına sesleniyorum; lütfen herkes anne, baba ve  evladını unutmasın. Bu bizim için büyük bir şeydir." diye konuştu.

  Depremde yeğenini kaybeden Hilmi Maden ise gazetecilere yaptığı  açıklamada, o büyük sarsıntıyı hissettikleri anda çocuklarıyla dışarı  çıktıklarını dile getirdi. Sabaha karşı yeğeninin enkaz altında kaldığını öğrendiğini belirten  Maden, şöyle devam etti: "Hemen Erenler ilçesindeki evine gittik. Yeğenim, ablamın kızı 6 aylık  hamileydi. Eşi ve kendisini 2-3 gün içerisinde enkaz altından zor çıkardık.  Hayatını kaybedenlerin hepsi bizim canımız. Can sadece akraba değil, depremde  ölenlerin hepsine üzüldük, hepsi bizim canımız. Böyle bir gecede buraya gelip  Kur'an-ı Kerim'i dinleyip onlara dua etmek benim için büyük bir gururdur."
Maden, deprem gecesi çok kötü şeyler yaşandığını vurguladı.Enkaz altındaki cesetlerin durumunun çok vahim olduğunu anlatan Maden,  "Allah bir daha böyle bir acı göstermesin. Bütün hayatını kaybedenlere Allah  rahmet eylesin. Allah bize daha güzel günler nasip eylesin." dedi.Öte yandan, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ile Sakarya  Büyükşehir Belediyesi ekiplerince alanda konuşlandırılan stantta vatandaşlara  depremle ilgili çalışmalarda kullanılan ekipmanlar tanıtıldı.

Anahtar Kelimeler:
AnmaDeprem17 Ağustos1999
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner3

banner72