Suriyeli yöneticileri seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Halkınızın üzerine kurşun yağdırarak kimi sevindiriyorsunuz" diye sordu.
Başbakan
Erdoğan, Birlik Vakfı'nın Çemberlitaş'taki genel merkezinde düzenlenen geleneksel
iftar yemeğine katıldı. Yemekte konuşan Erdoğan, her zaman mazlumun yanında,
zalimin karşısında yer aldıklarını söyledi. Erdoğan, "Bölgemizde yaşanan
büyük acılar yetsin artık. Otuz sene önce yanı başımızda bir büyük acı
yaşanmıştı da, 'Hama'da bir bülbül öter, boynu vurulur' demişti değerli
kardeşimiz merhum şair Cahit Zarifoğlu. 30 sene sonra bugün, kardeş dediğimiz o
ülkenin, Suriye'nin o yaralı şehrinde, o büyük acının hem de bir Ramazan günü
yeniden yaşatılmasını hangi akıl, hangi vicdan kabul eder? Var mıdır dünyaya,
insanlığa bir sözünüz? Zulümle ne kadar payidar olunur? Demir kafesler ardında
daha kaç gün hüküm sürülür? Çok manidardır. Demir kafesler ardından nice
Müslümanlar idam sehpalarına gönderildi. Onları idam sehpalarına gönderenler ayakta
değil, sedyede bakın nereye gidiyor? Arapların bir sözü var 'Men dakka dukka'
(Eden Bulur). Şimdi böyle bir süreci dünya yaşıyor. Ama ibret alana ne kadar
güzel, ama ibret almayana bu süreç çok zarar verir. Etrafımızda olup bitenler
bize bir şey ifade etmek durumunda" diye konuştu.
Suriyeli yöneticileri seslenen Erdoğan "Halkınızın üzerine kurşun
yağdırarak kimi sevindiriyorsunuz? Evet, bunları söylemek, bu soruları sormak
zorundayım. Bu güne kadar birçok konuda 'acaba halledebilir miyiz', 'acaba söylenenler
yerini bulur mu' diye çok sabrettik. Ama artık burada da sabrın son anlarına
geldik ve bunun için de bu süreç içinde salı günü Dışişleri Bakanı'nı Suriye'ye
gönderiyorum. Kendileriyle orada gerekli olan görüşmeleri yapacaklar. Bu
görüşmelerde mesajlarımız artık kendilerine kararlı bir şekilde iletilecektir.
Bundan sonraki süreç, verilecek cevaba ve uygulamaya göre şekillenecektir.
Çünkü biz Suriye konusunu bir dış mesele olarak, bir dış sorun olarak
görmüyoruz. Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir. Çünkü bizim Suriye ile
850 kilometre sınırımız var, akrabalık, tarih, kültür bağlarımız var.
Dolayısıyla burada olanlar, bitenler bizim asla seyirci kalmamıza fırsat
vermez. Tam aksine oradaki sesleri duymak zorundayız, duyuyoruz ve tabii ki
gereğini de yapmak durumundayız.
Bir iftar sofrasında, bir manevi şölende bunları ifade etmek istemezdim ama
sizlerin de, milletimizin de hissiyatını biliyorum" dedi.
Afrika'da yaşanan açlığa değinen Başbakan Erdoğan, "Dünyanın gözü önünde
Afrika'da, Somali'de, Etiyopya'da, Kenya'da yaşanan yoksulluk ve trajediler,
insanı insanlığından utandırıyor. Diyanet, Kızılay, TİKA ve çeşitli kurumlar
yardım kampanyası başlattı, halkımız da bu kampanyalara yoğun destek veriyor.
Mogadişu'ya ilk kargo uçağı bugün gönderilecek, yardımları hava ve deniz
yoluyla gönderilmesine devam edilecek. Yardım eden bu kurumları ve vatandaşları
kutluyorum" ifadelerini kullandı.
İftar programında Başbakan Erdoğan'a Vakfın Kurucular Kurulu Başkanı ve eski
Kültür Bakanı İsmail Kahraman tarafından Milli Türk Talebe Birliği'nin yayın
organı Çatı Dergisi hediye edildi. İftar yemeğine; Başbakan Erdoğan'ın yanı
sıra Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü
Hüseyin Çapkın, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu da katıldı.