TÜSİAD tarafından hükümete yönelik yapılan eleştirilere sessiz kalmayan MHP lideri Devlet Bahçeli, TÜSİAD’ın Genel Kurul Toplantısı hakkında yazılı bir açıklamada bulundu. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen TÜSİAD Genel Kurul Toplantısında dernek başkanı ve yüksek istişare konseyi başkanının açıklamaları gündem olmuştu. Eleştirilerin sıralandığı toplantının ardından TÜSİAD’a soruşturma başlatılmıştı. MHP lideri Bahçeli, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak tepkisini dile getirdi.

Mansur Yavaş’tan İmamoğlu’na destek mesajı! Tek bir amacımız var… Mansur Yavaş’tan İmamoğlu’na destek mesajı! Tek bir amacımız var…

DEVLET BAHÇELİ’DEN TÜSİAD’A TEPKİ

Hastaneden tedavi olduktan sonra evinde istirahate çekilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ülke gündemini yakından takip ediyor. Son olarak TÜSİAD olayı hakkında yorumunu ve tepkisini dile getirmek isteyen Bahçeli, sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yayınladı. TÜSİAD’ın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Genel Kurul Toplantısı hakkında açıklamada bulunan MHP lideri, ‘TÜSİAD, muhalefet cenahını konsolide etme arayışındadır. Vesayetçiliği nüksetti, gayesi siyaset mühendisliğidir.’ dedi.

‘KARANLIK DÖNEMLER UNUTULMADI’

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin TÜSİAD’a sert tepki gösterdiği açıklamasında şu ifadeler yer aldı;
‘Kurulduğu 1971 yılından bu yana siyaseti yönlendirmeye, millet iradesini tariz, tahkir ve tahrip etmeye dayalı bir strateji izleyen TÜSİAD’ın hükümetlere doğrudan ve gazete maşnetleriyle meydan okuduğu karanlık dönemler hala unutulmamıştır. Türkiye’de demokratik standartlar son derece yüksektir. Bu kapsamda demokrasi sisteminin köklü tecrübe ve uygulamalarının yanı sıra kurumsal ve kuramsal mahiyette iş birliği ve işlevselliği de geniş kabul gören aleni bir gerçektir. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğü hakimdir. Bunun tam tersini pişkince iddia ve ifade edenler üstünlerin ve seçkinlerin hukukuna özlem duyan bir avuç elit ve kaymak tabakadan başkası değildir. Türk yargısının takdir ve tasarrufunu eleştirmek haksızlık ve hazımsızlık olmakla birlikte uyumsuz ve uzlaşmaz bir muhalefet dilinin saplantılı tezahürüdür. TÜSİAD’ın iç ve dış çıkar gruplarına sözcülük yaparak Türk milletin seçim ve tercihleri etrafında kuşku oluşturmaya gayret ve gayesi art niyetlilik, siparişi alınmış siyaset mühendisliğidir. Muhalefet partilerinde özellikle CHP’yi rehin almış Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili sıcak ve sıkıcı tartışmalar her gün yeni bir boyut kazanmaktadır. Ayrıca tavşan aday pazarı da açılmış, müzakere ve münakaşalar çıta yükseltmiştir. CHP ve diğer muhalefet partilerinin TÜSİAD Başkanı’nın melez ve mesnetsiz açıklamalarına verdiği destek de açıktır. Asıl iş ve iştigal alanlarından taşarak Türkiye’ye karşı beşinci kol faaliyetine heveslenen; üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme konusunda geniş çaplı bir vizyon ortaya koymaktan mahrum olan TÜSİAD’ın, zımnen ve özneyi gizleyerek Cumhrubaşkanı adaylığı tartışmalarına katılma iştahı ise gözden kaçmayacak ölçüde ortadadır. TÜSİAD muhalefet cenahını konsolide etme arayışındadır. O halde CHP’nin bir yandan tavşan adaylarını gündemde tutarken diğer tarafta yedek kulübesinde beklettiği TÜSİAD Başkanı’nı Cumhurbaşkanı adayı olarak tespit ve değerlendirmesi siyasi ve ideolojik ahlaklarıyla tutarlılık gösterecektir. Hiç kimse boşa sallayıp dolu tutmanın çabasında olmamalıdır. Türkiye’de sistemin iflas ettiğini söylemek, ekonomik bir vizyon ortaya koymak yerine siyasi hedef takibini tevessül etmek baştan ayağı tutarsızlık ve şark kurnazlığıdır. Nitekim kurnazlığa gerek yoktur, buna aldanacak ve kanacak bir vicdan sahibi asla olmayacaktır. Son söz olarak diyeceğim şudur; CHP’nin ve yanında yöresinde yuvalanan marjinal muhalefet partilerin potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının eşkali belli olmaya başlamış, robot resmi de çizilmiştir. TÜSİAD Başkanı kendine güveniyorsa ve cesareti varsa sadece gizli kapaklı diyalogları ve al ver süreçlerini ilan ve ifşa ederek ne kadar şeffaf ve demokrat olduğunu ispat edebilecektir.’