İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından önce Parti Meclisi’ne (PM) alınan, ardından da Genel Başkan Özgür Özel yönetimindeki CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Sevgi Kılıç, Beykoz’da yaşanan gelişmeler karşısında sessizliğe büründü. CHP’nin kazandığı Beykoz Belediyesi’nde yaşanan yönetim krizine ve Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in gözaltına alınması gibi çarpıcı olaylara rağmen, Kılıç’ın sürece dair hiçbir açıklama yapmaması parti tabanında büyük tepkilere yol açtı.

Sevgi Kılıç’ın CHP’deki Yükselişi ve Tartışmalı Bağlantıları

Sevgi Kılıç’ın CHP içindeki hızlı yükselişi, partinin Beykoz’daki politik yapısı açısından da tartışma yaratıyor. Sevgi Kılıç’ın amcası olan Süleyman Kılıç, AK Parti’den CHP’ye geçen ve son iki dönemdir CHP’den Beykoz Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapan bir isim.

Eşini satırla öldüren adamın ilk ifadesi ortaya çıktı! Her detayı soğukkanlılıkla anlattı Eşini satırla öldüren adamın ilk ifadesi ortaya çıktı! Her detayı soğukkanlılıkla anlattı

Sevgi Kılıç’ın parti içinde etkili bir geçmişi olmamasına rağmen Ekrem İmamoğlu tarafından ısrarla önce Parti Meclisi’ne, ardından da CHP Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilmesi, CHP içindeki dengeler açısından önemli bir soru işareti yaratıyor. Parti tabanında, “İmamoğlu neden Sevgi Kılıç’ı bu kadar ısrarla destekledi?” sorusu yükselirken, şimdi Beykoz’daki kriz karşısında tamamen sessiz kalması, bu atamanın neye hizmet ettiği konusunda ciddi şüphelere yol açıyor.

CHP, Beykoz’daki Krizi Görmezden mi Geliyor?

Yerel seçimlerde CHP’nin kazandığı Beykoz Belediyesi, seçimden kısa bir süre sonra ciddi iddialarla sarsıldı. Başkan Köseler’in gözaltına alınması ve belediyede yönetimsel karmaşa yaşanması üzerine CHP içindeki bazı gruplar, partinin yerel yönetimlerdeki duruşunu sorgulamaya başladı. Parti içinden ve tabandan yükselen tepkiler, özellikle Sevgi Kılıç’ın neden bu süreçte sessiz kaldığı sorusunu gündeme getirdi.

Sevgi Kılıç sadece Parti Meclisi üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı değil, aynı zamanda bir hukukçu ve avukat. Ancak hukuki boyutları olan böyle kritik bir süreçte dahi hiçbir açıklama yapmaması dikkat çekiyor. Bir hukukçu olarak yaşananlara dair görüş bildirmesi, belediye yönetimine hukuki destek sunması beklenirken, tam aksine olayların hiçbir yerinde görünmemesi büyük bir soru işareti yaratıyor.

Beykoz Kamuoyu ve Partililer Net Tavır Alıyor

Beykoz’daki gelişmeler, sadece CHP içinde değil, ilçe genelinde de büyük yankı uyandırdı. Beykoz kamuoyu ve CHP’li partililer, yaşanan süreçlerin farkında olduklarını ve Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in göreve dönmesi durumunda, Ekrem İmamoğlu ve parti yönetiminin alacağı her tavra karşılık, Köseler’in yanında yer alacaklarını ve ona tam destek vereceklerini sesli bir şekilde dile getiriyor.

Bu durum, CHP içinde Beykoz’daki krizin sadece bir belediye yönetimi meselesi olmaktan çıkıp parti içi bir hesaplaşmaya dönüşebileceğini de gösteriyor. Eğer Alaattin Köseler göreve dönerse, onun CHP yönetimine karşı nasıl bir tutum alacağı ve bu tutumun Beykoz’daki siyasi dengeleri nasıl değiştireceği merak konusu.

Beykoz'da Siyasi Dengeler Değişebilir mi?

Öte yandan, Beykoz’da yaşanan kriz derinleşirse CHP’nin meclis çoğunluğunu kaybetme riski de gündeme gelebilir. Meclis aritmetiği gereği, AK Parti azınlıkta olmasına rağmen CHP içindeki bölünmelerin derinleşmesi durumunda mecliste yeni bir yönetim dengesi ortaya çıkabilir.

Bu noktada en kritik senaryolardan biri, eğer Alaattin Köseler görevden uzaklaştırılırsa, yeni belediye başkanının seçimi sürecinde CHP içindeki iç çekişmelerin AK Parti’ye avantaj sağlaması ihtimali. Böyle bir senaryoda, CHP’nin kendi kazandığı belediyeyi iç mücadeleler nedeniyle kaybetme riski doğabilir.

Beykoz’da AK Parti’nin yönetimi geri kazanması gibi bir ihtimal karşısında CHP yönetimi nasıl bir açıklama yapacak? İmamoğlu ve Özgür Özel, parti içindeki bu krizle nasıl başa çıkacak?

İmamoğlu’nun Liderlik Sınavı

Ekrem İmamoğlu’nun olası cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlandığı bu dönemde, Beykoz gibi kritik bir ilçede yaşanan kriz onun liderliği açısından önemli bir sınav niteliğinde. Parti tabanı ve yerel siyasetçiler, İmamoğlu ve Özgür Özel’in Beykoz’daki bu kriz karşısındaki duruşunu dikkatle izliyor.

Özellikle hukukçu kimliğiyle Sevgi Kılıç’ın, Beykoz’daki bu sürece dair en azından bir açıklama yapması beklenirken, tamamen ortadan kaybolmuş olması CHP içindeki bazı tartışmaları daha da alevlendirebilir.

Beykoz’daki siyasi atmosfer giderek sertleşirken, Beykoz kamuoyunun ve CHP’li partililerin, Köseler’in görevine dönmesi durumunda ona açık bir şekilde destek vereceklerini belirtmesi, parti içindeki çatışmanın boyutlarını daha da büyütebilir.

Önümüzdeki günlerde Beykoz Belediyesi'nde yaşanacak gelişmeler, CHP’nin yerel yönetim anlayışı açısından da önemli bir gösterge olacak. Parti içindeki hizipleşmeler ve yönetim krizleri, CHP’nin 2028 seçimlerine giderken nasıl bir yol izleyeceğini de belirleyebilir.

Ali Rıza Yıldız yazıyor