MHP İlçe Başkanı Hüseyin Özgür, basın toplantısındaki açıklamasında; “Şile
Belediye Başkanı Sayın Can Tabakoğlu'nun, son günlerde MHP Şile İlçe Başkanlığı'ndan
duyduğu rahatsızlıklarının nedenini hala anlamış değiliz. Bizler tek partili bir
ülkede yaşamadığımız için karşısında muhalefetin olması olağandır. AKP'li
Belediye Başkanı Can Tabakoğlu'nun yapmış olduğu gaflar, yapamadıklarının
işaretidir. Bu öfke halini bizler de sizler gibi görmekte, duymakta ve
şaşırmaktayız. İçine düşmüş olduğu aciz durum, başkanın dengelerini alt üst etmiştir.
Durumunun öfke halini almasının ve patavatsız konuşmalarının nedenini, arsa
satışında belediye kasasına giremeyen 22 milyon TL olduğunu düşünmekteyiz.
Ayrıca Tabakoğlu, ‘Osmanlıca' konusunda bize ahkam kesmiştir. ‘Osmanlı, Selçuklu, Hun, Göktürk hepsi bizim
atamızdır, ceddimizdir, kimin daha Osmanlı olduğu konusunda Sayın Tabakoğlu
bizimle yarışmaya sakın kalkmasın. Hatta aklının ucundan bile geçirmesin.
Bu konuda fazla söze gerek yok. Eğer Osmanlı devlet armasına iyi bakarsa
orada ampulün olmadığını, 3 hilalin olduğunu görecektir.
Toprak elden çıkarsa egemenlik gider. Ekonomik dışa bağımlılık siyasi bağımlılığı
getirir. Serdar-ı Hakan Abdülhamid Han 33 yıl iktidarda kalmış ama bir karış
vatan toprağını satmamıştır. Keşke sayın başkan da sözde değil de özde Osmanlı
olabilse de bir yerleri satarak, medyada sert tavırlar sergileyerek sahte
Osmanlı edası ile atalarımızın kemiklerini sızlatmasa. Sultan Abdülhamid Han, ‘Atalarımızın bize
bıraktığı mirası toprak parçası olarak görmek cehalet; hatta ahmaklıktan başka
bir şey değil' demiştir. Bir şeyler yaparak değil, bir yerleri satarak tarihe
geçen belediye başkanını ve meclisi Şile halkına havale ediyoruz… Bizler, güzel
Türkçemize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Kendini kültür hazinesi sanan küçük
Belediyenin küçük başkanına merhum Ziya Gökalp in mısralarını hatırlatmak istiyoruz:
Güzel dil Türkçe bize,
Başka dil gece bize,
İstanbul'un konuşması
En saf en ince bize…
Başkan Tabakoğlu, bir
konuşmasında da, hiç utanmadan, sıkılmadan,
‘Münevver' kelimesinin anlamını da bilmezler, Atamızın hitabesini
okusalar anlamazlar' diyor. Yazıklar olsun!!!
Allah böyle bir kibir haline bizleri sokmasın. Bildiğiniz gibi kibir
kelimesinin anlamı: Büyüklenmek,
büyüklük taslamak, kendini başkalarından yüksek görerek onları aşağılamaktır.
Şeytana ait bir özellik olan kibir; küfür ve inkarın en önemli sebebidir. Bu
konuda aslında söylenecek çok şey var ama bizler kendisine dostane olarak,
kibirlenmemesi gerektiğini ancak tavsiye edebiliriz. Bu yönetim; kendi projesi olmayan her şeyi sanki belediye
yapmış gibi anlatarak komik duruma düşmektedir. Yapamadığı projeler sayın
başkanın boyunu aşmıştır. Birkaç örnek
vermek gerekirse; söz konusu L.K.M (Maltepe vapuru) Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın
hibesi olarak amacının dışında
bırakılmış ve L.K.M, sadece limanı işgal eden demir yığını halinde kalıntı
olarak demir atmıştır. Sosyal ve kültürel olayların Kadın Toplum Merkezi'nde
yapılması bu tespitimizi doğrular niteliktedir.
Başkan, son toplantıda çevre belediyelerin bize asfalt bağışını anlatmıştır.
Bilmek istiyoruz, Şile'yi kim yönetmekte. Kendisine kaynak üretemeyen
belediyenin başkanı, sanırım sadece personele başkanlık yapmakta. Daha önce
satılan yerlerin paralarını asfalt hizmetinde kullandığını söyleyen başkan
şimdi de, ‘O asfaltlar bağış demektir' diyor. Eğer asfalt, hediye olarak bize
geliyorsa belediyenin asfalt için harcanan paraları amaç dışı mı kullanıldı?
Sayın başkan eski belediyeleri, ‘BORÇLUYDU. BORÇ BATAĞINDAYDI' diye eleştiriyorken bizlere, kamuoyuna belediyenin şu andaki gerçek borcundan ne zaman bahsetmeyi düşünüyor?
Maliyeye olan borcunuzu ödemediğiniz gibi SGK' ya olan borcunuz ne
kadardır?
SGK web sitesinde borçlular listesinde deşifre edildiniz. Bu konuda neler
düşünüyorsunuz?
Ayrıca esnafın kepenk kapattığı Şile, kimin eseridir?
Bir de planlar konusu var. Planlarla ilgili köy gezilerine muhalefeti de davet ediyor mu başkan?
Orman köyleri ile alakalı 1/5000'lik ve 1000'lik planlar muhtarlıklara asıldı mı?
Bu konu ile ilgili kahvelerde beyanat veriyorsunuz ama halka bir şey anlatmıyorsunuz.
Taslak planların büyük şehirden geçen kararlarını açıkladınız mı?
1000' lik planlar bizce yapılmadı. Veya yapıldı da çekmecede bekliyor.
İtirazlar neye göre olacak? Plan düzeltmeleri adamına göre mi yapılacak? Başkan bizlere, ‘kahvehane ağzı ile konuşuyorlar'
diyor ama kahveleri bize bırakmıyor. Seçim zamanı yine o kahvelerde oy istemeyecek
mi? Madem çok başarılı şeyler yaptın kendi kendini methetme, bırak da halkımız
seni anlatsın.
CNN TÜRK TV'deki ‘Yeşil Doğa' programında bir enteresanlığa daha şahit olduk. O
programda sayın başkan insan türlerinden bahsetti. İnsana benzeyen son canlılar ‘NEANDERTAL'
insan türüdür. Soyları 30 bin yıl önce tükenmiştir. Başkan bize Şile'de yaşayan insan türlerini
anlatsın da belki bu keşif ile büyük bir ödül alır.
Önemli bir konuya dikkat çekmek isterim ki ilçemiz köylerinden Karamandere Köyü'nde bulunan doğal göletin köy halkından alınıp diğer şahıslara verilmesi hangi şartlar altında olgunlaşmıştır. Bu şahısların göleti devralmasından sonra birdenbire kahverengi tabelaların otoyola ve köy girişlerine konulmasının ivedilikle yapılması insanlar üzerinde kuşku uyandırmaktadır.
Bu tesise ait olan yoldaki asfaltlama kimler aracılığı ile büyük bir hızla
yapılmıştır. Bu işletmede ortak hatırlı
kişilerin olduğu iddiaları ve kuşkuları akıllarda soru işareti bırakmaktadır.
Tüm bu açıklamalarımıza ilaveten Belediye Başkanının şahsi egolarını,
anlaşılmayan lisanını anlamak için elbette sözlüklere başvuracağız. Çünkü;
sizin lisanınızı Milliyetçi Hareket Partisi'nden olan veya olmayan,
dediklerinizden bir şey anlamayan vatandaşlarımıza anlatabilmemiz için çok
önemlidir. Başka çıkar yolu yoktur. Siyaseti de bu üslup ve incelikte yaparsanız,
başkalarını küçümseyip kendinizi Kaf Dağı'nda gören kibir halinden uzaklaşırsanız
Şile siyaseti de daha seviyeli ve kaliteli bir hal alacaktır. Bize sıkletten bahsedenler
ADAM OLMA konusunda yanımızda çok hafif kalıyorlar. Fırın dolusu ekmek yemekle
adam olunmaz. Kişiyi karalamadan önce, insanın önce kendisine dönüp bakması
gerekir. Bundan sonra Belediye Başkanı Sayın Can Tabakoğlu'nun makamına yakışır
bir şekilde davranmasını diliyoruz. Ayrıca arazi satışı ile ilgili, hem ulusal
medyada hem de yerel gazetelerde sıklık ile yer alan, LADİN grubunu öven Başkan
Tabakoğlu bu gruba methiyeler düzüyor ve yaptıklarını anlatıyor. Bilmeyenler
ile de dalga geçiyor. Ancak Suudiler, 2002 yılında dozerleri ve kepçeleri ile Mekke'deki
son Osmanlı eseri ECYAD KALESİ'Nİ yerle bir etti. Atalarımızın Kabe'yi korumak
için yaptığı ve ecdadımızın bizlere
yadigarı olan kale, 1781 yılında Osmanlılar tarafından ve 1. Abdülhamit
zamanında yapıldı. UNESCO tarafından da kültür mirası ilan edildi. Şimdi ise ECYAD
Kalesi'nin yerine yapılan dev kuleleri Ladin ailesine ait olan BEN LADEN
CONSTRUCTİON grubu üstlendi. Sayın
Başkana sormak isterim, hangi eseri yıktıracak ve yerine ne yaptıracak? Kendisini
Osmanlı olarak anlatan Sayın Başkan'ın iki kez Arabistan'a giderek bu grupla
neyin pazarlığını yaptığı ise merak konusu” dedi.
‘MHP Şile İlçe Başkanlığı kendisini ciddiye almıyor'
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İlçe Başkanı Hüseyin Özgür; ‘Belediye Başkanı Can Tabakoğlu'nun, ‘Kongre imarı ile yer satmaya kalktık. Birilerine göre Ladin'in üssü olduk. Bunu anlayamayacak kadar da geri zekalılar var bu memlekette' sözleri üzerine, ‘Siz İlçe Başkanlığı olarak veya partinizin herhangi bir kademesi, veyahut bir parti üyesi olarak, bu sözleri ‘hakaret' sayıp yargıya gidecek misiniz?' sorusuna İlçe Başkanı Hüseyin Özgür dikkat çekici bir cevap verdi: “Belediye Başkanı Can Tabakoğlu artık miadını doldurmuştur. Bu onun son çırpınışları ve etrafa son saldırmalarıdır. Biz kesinlikle onun üslubuyla kendisine cevap vermeyeceğiz. Zaten biz elimizdeki belgeler ile kendisine gereken cevabı verdik diye düşünüyorum. Biz, aile terbiyesi aldık, asla terbiyesiz değiliz. Eminim ki kendisi de bu hatadan dönecektir. ‘Söz ağızdan kaçar' demek isterim. Ama kaçmaması lazım tabii ki. Kişinin o koltuğu doldurması gerek. Biz kendisini ciddiye almıyoruz”…