Hemen her gün başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizde otobüs kazaları oluyor. Son dönemlerde toplu taşıma araçlarında yaşanan trafik kazaları ‘güvenli taşıma’ konusunu tekrar gündeme getirdi. Toplu taşıma araçlarında, atık yağlar ile solvent maddesi karışımından oluşan ‘10 numara yağ’ kullanıldığı yönündeki iddia kazaların ardından gündeme gelen en dikkat çekici tartışmalardan biri.

Diğer taraftan 2012 yılında Sanayi Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte otobüs ve minibüslere ‘yangın algılama ve koruma sistemi bulundurma’ zorunluluğu getirilmesine rağmen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yönetmelikle ilgili genelgeyi yayınlamadığı konusu. Trafik kazalarının en çok yaşandığı kentlerin başında gelen 15 milyon nüfusa sahip İstanbul’da, günde ortalama 9 milyon 674 bin 384 kişi aralarında metrobüs, İETT, özel halk otobüsü, minibüs, dolmuş ve taksinin bulunduğu toplu taşıma araçlarını kullanıyor.

Toplu taşıma araçlarının en çok kullanıldığı İstanbul’da yaşanan trafik kazalarına her gün bir yenisi daha eklenirken, bu kazalarda maddi zararın yanında ölümler de meydana geliyor. Yaşanan kazaların en büyük nedeninin taşeronlaştırma ve denetimsizlik olduğuna dikkat çeken Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 2011 yılından bu yana toplu taşıma araçlarında yaşanabilecek kazalara ilişkin hükümeti uyardıklarını ancak uyarılarının dikkate alınmadığını söylüyor.

 Bu kazalarda da taşeronlaştırmanın başrolde olduğunu söyleyen yetkililer, 14 araç bakım istasyonu bulunan İETT’nin daha ucuz iş gücü, daha fazla kar mantığıyla taşeron ve tecrübesiz işçi çalıştırdığını söylüyor. Yetkililer taşeronlaştırma ortadan kaldırılmadıkça kazaların yaşanacağı ve insanların can güvenliğinin tehlike altında olacağını ifade ediyor.

Ayrıca kazaların bir başka nedeni de şoförlerin yoğun çalışma saatleri. İş günleri ve tatil günlerinde otobüs şoförleri çok yoğun çalıştırılıyor. 15-16 saati bulan çalışma saatleri var. Bu uyarıları otobüs şoförleri kendileri de yapmış ama sonuç alamamışlar. Özel halk otobüsü sahipleriyle araç sürücüleri farklı kişiler. 3 bine yakın özel halk otobüsü var. Daha fazla kar elde etmek için tek bir şoför 16 saat, güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor.

Önlem alınmadığı takdirde kazaların yaşanmaya devam edeceği acı bir gerçek. Bir halk oto­bü­sü hiç marş ka­pat­ma­dan 18 sa­at yol ya­par.  Araç sa­hip­le­ri oto­bü­se ne las­tik alır, ne de ba­kım­la­rı­nı za­ma­nın­da yap­tı­rır. Za­ten ye­dek par­ça­yı da hur­da araç­lar­dan alıp ta­kar­lar. Denetleyen kim­se de yok. Or­iji­nal par­ça bul­mak zor. Bu­lunsa da pa­ha­lı ol­du­ğu için pat­ron almıyor. Eeee bütün bu olumsuzluklar bir araya gelince ve her işimiz Allah’a kalsa da bizi Allah da koruyamıyor ne yazık ki!!!!

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.