Normalde bir ülke seçim atmosferine girdiğinde, seçime giren partilerin iktidarı aldıklarında neler yapacaklarını… Memleketi nasıl düze çıkaracaklarını… Ekonomik ve siyasi neler gerçekleştireceklerini… Hatta diğer partilerden hangi konularda farklılıkları bulunduğunu halka anlatmaları beklenir… Ama propaganda çalışmalarının başladığı şu günlerde her nedense bizde öyle olmuyor. Olamıyor. Doğrusunu isterseniz bugün asıl tartışılması gereken ülkemizin bu seçimle birlikte parlamenter sisteme veda edip başkanlık yönetimine geçeceği… Başka bir deyişle de… Başkan seçildikten sonra her ne kadar bu seçimde milletvekili seçilmiş de olsa… Sonuçta bu seçilen vekillerin çok bir kıymeti harbiyesinin olamayacağı… Çünkü başkanlık sistemiyle birlikte hükümetin meclisten güven oyu alması gerekmediği gibi… Bakanlar da onların arasından olamıyor. Böyle olunca da haliyle öyle bugün olduğu gibi… Gensoru… Soru önergesi… Gibisinden hükümetin yaptıklarını tartışmak… Hesap sormak benzeri bir şey de mümkün görünmüyor… Bu seçim, ülkemiz açısından o kadar önemli ki… Ülkemizin bundan sonra da bugüne kadar olduğu gibi bir ulus devlet olarak mı, yoksa başkanlık adı altında federatif bir devlet olarak mı varlığını sürdüreceği tamamen buna bağlı…Tabii böyle olunca da özellikle başkanlığa karşı çıkan partilerin…Ulus devlete…Ulus kimliğe, dolayısıyla laikliğe ve Atatürk’e sahip çıkan bir aday bulması bir anlamda zorunlu ama ne mümkün… Eğer Cumhurbaşkanı adayı arıyorsanız… Öncelikle parlamenter demokrasiden… Ulus devletten yana olmasına bakmak gerekiyor… Edirne’den Hakkari’ye, kadar kimseyi bir diğerinden ayırmayan; köylü, şehirli, okumuş, okumamış ayrımı yapmadan, inançlarına göre tasnif etmeden insanları doğal, nefreti yeryüzünden silercesine herkesi seven bir başkan olmalı… Cumhurbaşkanı, kesinlikle şaibesiz ve dürüst olmalı. Yalancı olmamalı. Siyasi hevesleri bulunmamalı. Olgun ve sözleri bütün toplum tarafından dinlenecek bir kişi olmalı. Bir devlet adamının sahip olması gereken birikime, derinliğe, dinginlik ve soğukkanlılığa sahip olmalı. Cumhurbaşkanı Atatürk’e sadık olmalıdır. Yani Cumhurbaşkanında ilk aranacak özellik, Atatürk’e, onun kurduğu cumhuriyete ve onun koyduğu ilkelere tam sadık olma özelliğidir. Sözcüğün anlamında yer alan ‘cumhur’un başkanı olacaktır. Bu bakımdan Cumhurbaşkanının devletle barışık olması kadar, kendi halkı ile de barışık olması gerekmektedir. Ülkemizin ve devletimizin ne kadar büyük sorunlarla karşı karşıya olduğu göz önündeyken Cumhurbaşkanlığı makamına seçilecek kişi için polemikler yapılması, “Ben istediğimi seçerim!” havasının yaratılması, ülkemiz ve devletimiz için hayırlı sonuçlar doğurmayacaktır. Politikacıların kavgası, millete ve devletimize zarar verecektir. Özetlemek gerekirse Cumhurbaşkanı bütün halkı kucaklamalı, her bir vatandaş ‘İşte bu benim cumhurbaşkanım’ diyebilmeli, ‘ayrımcı değil, birleştirici olmalı...’

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72