Son 2 ayda içinde inşaat sektöründe yer yerinden oynadı. Tüm İnşaat malzemesi fiyatları tarihte görülmemiş şekilde arttı. Fiyatlar geri gelmezse önümüzdeki günlerde yeni iflaslar göreceğiz. İnşattan daire almış birçok vatandaş yine mağdur olacak. Bunun sorumlusu; belirsizliğin bolca olduğu inşaat sektöründe risk alarak inşaat yapan müteahhit değil, daire alan vatandaş hiç değil.

Dolar kuru yükseliyor, demir ve beton fiyatı da yükseliyor. Dolar iniyor demir ve beton fiyatları yerinde sayıyor. Bakanlık bu fiyat yükselişlerini yeterince kontrol etmiyor. Piyasada kör tuttuğunu öpüyor. Konut üretimi ülkemizde milli güvenlik sorunudur, çok önemlidir. Halen bunu idrak edemeyenler var. Her yıl 1 milyona yakın evlilik olan bir ülkede, yeterli miktarda vatandaşın alabileceği veya kiralayabileceği konut üretilemiyorsa sorun katlanarak devam ediyor ve çözüm daha da zorlaşıyor demektir. Ülkelerin en önemli bileşeni ve çekirdeği ailedir. Barınma sorunu olan, bir eve sahip olamayan aileler, mensup oldukları millete ne kadar fayda sağlayabilirler? Bir ömür boyu daire almak hayaliyle yaşayan aileler var. Son fiyat artışlarıyla bir ömür bile daire almak için yeterli olmayacak!

Devlet arazilerinde lüks konut yaptırılarak Devlete gelir sağlamak güzel, ancak bu arazilerde sosyal konut yapılarak alt ve orta gelir grubunun konut ihtiyacını gidermek daha güzel. Üst gelir grubu istediği yerden konut alabiliyor zaten. Kendi arazisine veya vatandaştan kat karşılığı aldığı araziye inşaat yapan müteahhit ya batıyor, ya inşaatı zor bitiriyor veya az kazanıyor. Devletin arazisinde inşaat yapanlar ise çok kazanıyor, keyifleri gıcır, sizce neden?

Dünyada en büyük kayıt dışı paranın döndüğü alanlardan biri de imar planı oyunlarıdır. Uyuşturucu ve Silah ticareti kadar çok kazandıran etkili bir iştir. Sıradan vatandaşların anlayamayacağı kadar karmaşık bir iştir, imar işi. Çünkü imar işleri akıllı adamların işidir. Bir de akıllı adam şeytani ise o bölge yandı demektir! Şehir katledildikten sonra sıradan vatandaşlar durumu anlar ama iş işten geçer. Gemiyi kurtaran kaptan mantığıyla bu durumlara geldik. Yedi metre genişliğinde ki sokaklarda otoparksız 20 katlı binalar yapıldı. Akşam herkes evine döndüğünde sokaklar sağlı-sollu araçlar ile doluyor. Adeta ruhsatlı gecekondu mahalleleri oluştu. Ülkemizde arazi sorunu varmış gibi hareket edildi.İmar planına göre 20 bin kişinin yaşaması gereken mahallelerde, planları bir şekilde delerek 120 bin kişinin yaşayabileceği inşaatlara izinler verildi. Üç beş kişinin menfaati için şehirler katledildi. Vatandaş alt yapı, otopark ve trafik sorunları ile baş başa kaldı…

Lüks konut yerine sosyal konut üretimine daha çok önem vermeliyiz. İmar planlarını delerek, bir şekilde arkasından dolanarak birilerini zengin edip Şehir merkezlerine çullanılacağına, şehirlerin gelişim akslarına göre planlı büyüme sağlanmalı. Müteahhitlik özendirilmeli ve kolaylaştırılmalı. Kentsel dönüşümün önü açılmalı. Yapı denetim ve ruhsat harçları en az 10 kat düşürülmeli. Belediyeler inşaat ruhsat haçlarını kafasına göre belirleyememeli. İnşaat malzemesi fiyatları mercek altına alınmalı. Meslek liselerinde inşaat ustası yetiştirilmeli.İnşaat sektörüne vergi kolaylığı getirilmeli. Vatandaş kira öder gibi 20-25 yıl vadeli konut sahibi olabilmeli. En önemlisi bu konuya kafa yoracak rahmani adamlar bulmalı…

İsa DEMİR

Gayrimenkul Yatırım Uzmanı

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.