Kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasında, kadına yönelik şiddetin engellenmesinde en önemli adım bir kadının da bir erkek kadar değere sahip olduğu ve eşit haklara sahip olması gerektiği bilincinin toplumda yerleşmesidir. Bu bilincin bireylere aşılanmasının yegane yolu  gerekli eğitimin verilmesinden geçmektedir. Kadının hayatın her alanında varlık gösterebileceği, erkekten bağımsız bir varlık olarak hayatını idame ettirebileceği, erkekle hukuk karşısında eşit haklara sahip olduğu konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Kadının ezilmesinde rolü olan erkekler ülkemizde yapılan araştırmalara göre sadece kırsal kesimde ya da eğitimsiz kesimdeki bireyler olmamaktadır. Bu da bize çarenin sadece öğretimle bitmediğini göstermektedir. Devletin öğretimin yanında sağlıklı, bilinçli bir eğitim sistemini geliştirmesi gerekmektedir.

Alınabilecek tedbirleri sıralarsak:

Öncelikle eğitim olanağından ülkenin en ücra köşesine kadar bütün şehirlerimizdeki bireylerin özellikle kadınların yararlanması sağlanmalıdır. Bu konuda son yıllarda yapılmış olan “Haydi Kızlar Okula”  ve “Kardelenler” kampanyaları olumlu adımlar olmuştur. Ancak bunların devamı gelmelidir. En önemlisi devlet tarafından sistematik ve örgütlü bir şekilde bilinçlendirme yapılmalıdır.

Müfredatlarda kadın-erkek eşitliğinin vurgulanmasının ve kadının önemli bir unsur olduğunu vurgulayıcı düzenlemelerin yapılmasının yanı sıra bu konu ayrı bir ders olarak da okutulabilir. Kadın Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ya da Kadın Hakları gibi ayrı bir başlık altında hiç değilse seçmeli ders olarak okutulabilir. Özellikle ilköğretim ve liseye yönelik olacak bu dersi verecek olan öğretim üyeleri de kısa bir kurs döneminden geçirilmeli, bu dersi verecek olan hocalar dikkatle seçilmelidir.

Üniversitelerde de ilgili bölümlerde bu alana daha çok eğilinmeli ve kadın-erkek eşitliğinin daha çok vurgulanacağı tezler verilmelidir. Devlet bu alanda yapılacak araştırmalara maddi-manevi özel bir destek verebilir.

Kadınların en çok hangi bölgelerde ve şehirlerde haksız uygulamalara maruz kaldıkları, eşitsizliğin yoğun olarak yaşandığı devlet tarafından görevlendirilecek olan kurumlar tarafından tespit edilmelidir. Belirlenen yerlere gönüllü olarak gitmek için gerekli sivil toplum kuruluşlarıyla da irtibata geçerek kurs niteliğinde bilinçlendirici gruplar gönderilmelidir. Gönüllü gruplar kadın-erkek eşitliği, kadın hakları, kadının toplum içindeki statüsü, aile içi şiddet gibi konularda seminerler verebilir.

Bunların yanında kadına yönelik şiddetin, haksızlıkların en çok uygulandığı Anadolu’nun şehirlerine atanan devlet memurlarına da misyon yüklenmelidir. Öğretmenler, kaymakamlar, belediye başkanları kadınlara statü kazandırmaya yönelik görevler üstlenmelidirler. Bunun için halkla iletişim halinde olmaları ve özellikle erkekleri bilinçlendirmeye yönelik aktif faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir. Özellikle öğretmenler öğrencilerini kadın-erkek eşitliği konusunda bilinçlendirme gayreti içinde bulunmalıdır –ki bu olanağa en çok sahip olanlar onlardır- aynı zamanda öğrenci ailelerini de tanıyıp onlarla işbirliği çabası geliştirmelidirler.

Kadınlara yönelik kurulmuş olan sivil toplum kuruluşları da özellikle Anadolu’nun şehirlerinde daha çok örgütlenmeli ve eğitim sahasında devletle işbirliği içinde çalışmalıdır. Kadınları eğitim konusunda bilinçlendirme ve özellikle kız çocuklarını okula göndermek istemeyen ailelere baskı yaparak eğitim almalarını sağlamalıdırlar.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72