Artan ilgiyle birlikte ülkemizde kültür mantarcılığının bir endüstri kolu haline geldiğine işaret eden İsmail Üzmez, bunun yanında doğal olarak yetişen mantarların da besin ve ticari ürün olarak kullanılmaya başlandığını anlattı. Üzmez, doğada yetişen mantarların gerek dikkatsizlik, gerekse bilinçsiz şekilde toplanıp tüketilmesiyle zehirlenmelerin olduğunu vurgulayarak, bu zehirlenmelere bağlı ölümlerin de ortaya çıktığını vurguladı.
Üzmez, vatandaşları bilmedikleri mantar türlerini tüketmemeleri yönünde uyararak, “İçinde bulunduğumuz mevsimde tabii mantarların bol miktarda toplanıp tüketilmesi zaman zaman zehirlenmelere yol açmaktadır. Özellikle ‘dede mantarı', ‘öldürücü yeşil şapka', ‘köy göçüren' isimleriyle bilinen mantar türleri, öldürücü etkiye sahiptir. Bu nedenle emin olunmayan mantarların tüketilmemesi çok önemlidir” diye konuştu.
Doğada yetişen 200 kadar zehirli mantar türü bulunduğunu, bunlardan 10 kadarının öldürücü etkiye sahip olduğunu anlatan İsmail Üzmez, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Yapılması gereken insanlarımızı yazılı ve görsel medyayla ya da eğitim yoluyla zehirli mantarlar konusunda bilinçlendirmektir. 'Mantar pişirilirken içine gümüş kaşık veya yüzük sokulur, siyahlaşırsa zehirlidir, mantarın yanında veya yakınında demir parçası varsa o mantar zehirlidir, ağaç üzerindeki mantarlar yenir, zehirlisi yoktur, böceklerin yediği mantarlar zehirli değildir' gibi hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan yanlış inanışlardan insanlar kurtarılmalıdır.”