Siyami Ersek Hastanesi Hastaları Kalpten götürüyor

Göğüs ve Kalp Hastalıkları Hastanesi Üsküdar Siyami Ersek Hastanesi’nde hastalara yönelik uygulanan prosedür büyük tepki topluyor. Hastanedeki hijyen koşulları, personel, hasta ve doktor arasındaki iletişim kopukluğu ise cabası.

Kamu Hastaneler Birliği sisteminin hayata geçirilmesinin ardından hastanelerde başhekimlik modeli, yerini CEO’luk sistemine bırakmıştı. Hastanenin çalışanları arasında yaşanan karmaşa ve iş dağılımı da ortadaki disiplin problemlerini ve  CEO’luk sisteminin sorgulanmasını gündeme getirdi. Bunun en bariz örneği ise Üsküdar Siyami Ersek Hastanesi’nde yaşanıyor.

Personelin görevini hastalara yaptırıyorlar

Hastalara yeterli hizmet verilememesinin yanı sıra iletişim noktasındaki zaaflar da ortaya çıkmaya başladı. Yüksek risk grubunu oluşturan kalp ve göğüs hastaları bir yandan hastalıkları ile uğraşırken öte yandan hastane prosedürüne ayak uydurmak zorunda kalıyor.

Örneğin, hastalanın taburcu edildiği gün içerisinde görevliler tarafından yapılması gereken işlemler hastaya devrediliyor. Ortadaki hengame bununla da sona ermiyor. Personelin aralarındaki iletişim kopuklulukları nedeniyle hastalar,hastane içinde 5 km’lik bir parkurla deyim yerindeyse deveye hendek atlatarak işlemlerini sona erdiriyor.

Hastalar mesai saatleri içerisinde çalıştırılıyor

Doktorların mesai saatinde görev yerlerini terk etmesi ile birlikte yeterli hizmeti alamayan hastalar birde doktorları takip etmek için 15 katlık hastanenin her katını dolaşmak zorunda kalıyor... Hastane içerisindeki görev dağılımı ve personelin başına buyruk tavrı hasta feryat edinceye kadar sürüyor.

Alınacak bir rapor için hasta, öncelikle doktorun yönlendirmesi ile adeta kros koşusuna çıkıyor. Daha sonra hemşire, kendisine ait sorumlulukları sekretere, sekreter ise hastane hizmetlisine devrediyor. Hastanın fellik fellik muhatap araması ile geçen günün ardından sinir nöbetleri de beraberinde geliyor.

Sorun sistemde…

Hastane de yeterli personel bulunmadığını öne süren doktorlar problemin sistemde olduğunu öne sürerken, hasta yakınları ise artık durumun katlanılamayacak bir hal aldığını ve bu sorunun biran önce ortadan kaldırılmasını istiyor. Taburcu edilmesi gereken hastalar prosedürü uygulayarak işlemlerini noktalamak için saatlerce hastanede bekletiliyor yada bir yerden başka biryere yönlendiriliyor.

 Hijyenik koşullarında kriterlerin oldukça gerisinde kalması hastane enfeksiyonuna yakalanma riskini artırıyor. Hasta yakınlarının şikayetlerini dikkate almayan hastanede problemin CEO’luk sisteminde olduğu söyleniyor.

Hastane çalışanları, “Hastane, tamamen ticari faaliyetlere odaklanmış durumda, hiçbir çalışan durumundan memnun değil. Buda hastalara yönelik uygulamalara yansıyor. İnsanlar birbirlerinden şikayetçi. Kimse görevini yapmak için buraya gelmiyor. CEO’yu hastanede bulmanız mümkün değil. Dolayısıyla çalışanlar rehavet içerisinde” ifadelerini kullanması durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyor.

CEO’luk sistemi nedir?

Kamu Hastaneler Birliği’nin yasal mevzuatla yürürlüğe girmesinin ardından hastanelerde Başhekimlik dönemi bitmişti. CEO’luk dönemine geçişin ardından yüksek profesyonel düzeyde çalışanlar ve hasta memnuniyeti üzerine kurulan sistem iflasın eşiğine geldi.

CEO’ların, sorumlu oldukları hastanelere uğramadıkları ve çalışanların yapmaları gerekenleri yerine getirmemesi ise hastaları isyan etme noktasına getirdi.

Bir hasta yakını, “Yaklaşık 2,5 aydır buradayız. Kimse bizleri muhatap almıyor. Annem hastane enfeksiyonuna yakalandı ve hastalığı ağırlaştı. Burada Allah’a emanet yaşıyoruz. Hastane CEO’su ortalıkta yok ve zaten bürokratik engelleri aşıp kendisi ile irtibata geçemiyoruz. Baştan savma bir işleyiş mevcut. Bu durumda sağlam gelen hasta olarak ayrılıyor” sözleri ile olayın vahametini gözler önüne serdi.

Hastane içindeki, fotoğraflar, görüntüler, hasta şikayetleri önümüzdeki günlerde devam edecek.