‘İstanbul'un en büyük problemi trafik değil deprem riski'
İstanbul'un çeşitli problemlerine değinen Hüseyin Avni Mutlu, trafiğin
İstanbullular için çok büyük sorun olduğunu, ancak deprem riskinin çok daha
büyük bir problem olduğunu söyledi. Binaların sağlıklı bir hale gelmesi için
gece gündüz çalıştıklarını belirten Vali Mutlu; " Biz devlet olarak
İstanbul'un depreme hazır olması için 1999'dan sonra çok ciddi tedbirler aldık.
Sağlam olmayan okulları ve hastaneleri yeniden yaptık, güçlendirdik. Kamu
binalarını çok sağlam bir hale getirdik. İstanbul bu anlamda depreme oldukça
hazırdır. Ancak, asıl ciddi sorun kişisel konutlarda.“ dedi.
‘Tabutluk misali evlerden kurtulmamız lazım'
İstanbul'da bulunan zayıf binalar için tabutluk tanımlamasını kullanan Hüseyin
Avni Mutlu; "Bizim bu işi halkımızla ortaklaşa çözmemiz gerekiyor. Önce
vatandaşlarımızın ‘biz bu tabutluk misali binalardan kurtulmalıyız' düşüncesine
sahip olması gerekir. Hiç bir anne ve baba çocuklarına miras olarak böyle bir
tabutluğu bırakamaz. Bundan daha ağır bir miras olamaz. Bu mirası muhakkak
nitelikli hale dönüştürmemiz lazım” dedi.
‘Vali amca yakıştırmasından memnunum'
Günlük yoğun programına rağmen sosyal medyaya da zaman ayırdığını belirten
Hüseyin Avni Mutlu, çocukların ‘Vali Amca' yakıştırması hakkında şunları
söyledi: “ İstanbul'umuzun birkaç gün boyunca yaşamış olduğu yoğun kış şartları
nedeniyle gençlerin okula gitme gelme gibi konularda beklentileri sosyal medya
üzerinden bize ulaştı. Biz de onlara ulaştık ve bu da ciddi bir muhabbete
vesile oldu. Bu muhabbet halen devam ediyor. Bu durumdan oldukça keyif
alıyorum. Yoğun gündemimizde sosyal medyaya vakit ayırmak sıkışıklığa neden
oluyor ancak gençlerimiz ve takipçilerimize helali hoş olsun” dedi. Vali Mutlu
ayrıca gençlerin taktıkları ‘vali amca' yakıştırmasından da memnun olduğunu
belirtti.
‘Sosyal medyada olamayı, televizyonda olmaya tercih ederim'
Sosyal medyada İstanbullularla daha sıcak iletişim kurabildiğini söyleyen
Mutlu; " Televizyon programlarında milyonlara hitap etme imkânı
buluyorsunuz, ancak sosyal medya dediğimiz platformda birebir sohbet
edebiliyorsunuz. Talepleri ve duyguları bire bir paylaşıyorsunuz. Bu durum
özele inmesi itibariyle çok daha sıcaktır. Yani ben televizyonun karşısında
olmak yerine sosyal medyada birebir olmayı tercih ederim. İçinde duygu olan
sosyal medya benim için daha kıymetli. Sosyal medyada ‘merhaba vali amca' gibi
bir mesaj aldığımda cevap yazıyorum. Gözler birbirini görmese de gönüller
görüyor " dedi.
‘Çocukluğumu yaşadığım şehre aşığım'
İstanbul'un kendisi için çok anlamlı bir şehir olduğunu söyleyen Vali Mutlu;
“İstanbul benim çocukluğumun geçtiği şehirdir. Ben Fatih'te İlkokulu,
Bostancı'da ortaokulu okudum. Ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde
öğrencilik yaptım. Daha sonra bu şehirde kaymakam oldum. Şimdi valiliğini
yaptığım bu şehrin muhtelif zamanlarda hep hemşehrisi oldum. O nedenle köklerim
Karadeniz‘de de olsa İstanbul'la küçüklükten beri böyle bir muhabbetimiz var.
Yani hem çocukluk hem gençlik hem de hizmet yıllarım İstanbul'da geçti,
geçiyor. Şehrin hangi köşesine baksam geçmişime ve aileme ait pek çok şey
görebiliyorum. O yüzden bu şehre ayrı bir aşkımız ayrı bir sevdamız var” dedi.
‘Otobüs paramın olmadığı günleri yaşadım, bu şehre borcum var'
İstanbul'a vali olduktan sonra üniversite yıllarında yaşadığı semtlere
gittiğini söyleyen Hüseyin Avni Mutlu; “Şimdi üniversite yıllarımı hatırlıyorum,
İstanbul'da Beyazıt bölgesinde, Aksaray'da, Fındıkzade'de gezerken eski günleri
hatırlıyorum. Öğrencilik yıllarında yürüyerek okuluna gittiğim, otobüs bileti
için bile paranın olmadığı, günü 2 öğün yemekle geçiştirdiğim yıllarda aklımdan
bu şehrin yöneticisi olmak hiç geçmiyordu. Ama yüce Allah'ın lütfu, şimdi bu
şehre hizmet etmek nasip oldu. Nereden nereye geldiğimi gördükçe bu şehre
borçlu olduğumu düşünüyorum ve borcumu ödemek için elimden geleni yapmaya
çalışıyorum, o yüzden uyumaya gerek yok” dedi.