Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
*Site kültürü bizim kültürümüz değil ama Türkiye’de bu anlayış maalesef egemen olmaya başladı.
*Artık şehirlerimizin dış güvenliğini surlar ve hendeklerle koruyamayacağımız, içerideki düzeni de sadece kolluk gücüyle sağlayamayacağımız bir yere gelmiş durumdayız.
*Şehirlerin güvenliği ilk zamanlarda genellikle harici tehditlerden kaynaklanan güvenlik ihtiyacı zamanla çeşitlenmiştir.
*İnsanoğlu kimi zaman surlar inşa ederek, hendekler kazarak tedbirler almaya çalışmıştır.
* Bugün hâlâ surlarıyla ayakta kalan ünlü pek çok şehir bulunuyor.
Benim bir ricam var. Özellikle şehirleşmede inşaatların inşasında, ihyasında bütün mesele sizin kalemizin ucundadır. Bir defa buradan asla taviz verilmemelidir.
*Eğer küçük hesaplar yaparsak inanın şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Burada kararlı duruşumuz şart. Acaba seçimler geliyor, durum ne olur? Seçimi kazanır mıyız, kaybeder miyiz?
*Dikey mimariyle şehirlerimize ihanet etmiş oluruz.
*Yatay mimariyle bir defa hem kendi medeniyetimizi inşa etmiş oluruz, hem de gerçekten şehirleşmenin ne olduğunu dünyaya gösterme imkanını bulmuş oluruz.
*Kibrit kutuları gibi dikilmiş binalarla bir yere varamayız.
*Bizim medeniyetimize yakışan, bizim geçmişimizden aldığımız ilhamla bu adımları atmamız dünyada örnek teşkil edecektir.
*Biz göğe değil, toprağa daha yakın olmanın gayreti içerisinde olmamız lazım. Zaten sonunda gideceğimiz yer de orası değil mi?
*Fransa’da yaşananları görüyorsunuz, Paris sokakları ne hale geldi biliyorsunuz, bunları daha büyük sorunlar bekliyor.
*Paris’te polisler insanları yerlerde nasıl sürüklüyor görüyorsunuz, ama Türk polisi buna benzer bir şey yapmış olsa dünyayı ayağa kaldırılar.
*200-250 bin mülteci sınırımıza doğru hareket halinde. Karşılıklı bazı tedbirler engellemeye çalışıyoruz. Ama karşınızdakiler insan.
*Biz batının yaptığı gibi dikenli tellerle bariyerler oluşturamayız. Çok daha adil insani olanını yapmak durumundayız. Onların keseleri dolu olabilir, ama gönülleri çoraktır