Ülkemiz, 1990 yılından sonra siyasi, ekonomik ve kültürel alanda birçok kriz yaşadı. Bunalımlara sürüklendi. Bu bunalımlar sırasında Türkiye'de gelişme ve modernleşme adı altında birçok çalışma başladı. Özellikle İstanbul'da lüks bina yapmak moda haline geldi. İstanbul, adeta yağmalandı...
Birçok hain, tamamen rant elde edebilmek için yasadışı şeyler yaptı. Siteler adı altında yapılan binalar ekmek-peynir gibi satıldı. Hala da satışları devam ediyor. Bu satışlarda birçok müteahhit köşeyi döndü. Buralara iskan izni alırken, gerekli yerlerdeki gerekli kişilere büyük çapta menfaat sağlandı... O kişiler de köşeyi döndüler... 1999 yılındaki büyük deprem her ne kadar bir felaket olduysa da bazı kişi ve kuruluşlar için bulunmaz bir nimet oldu...
Bir süre sonra devlet arazileri arsa ve emlak mafyasının eline düştü. Devlet arazileri yok pahasına İstanbul'a gelenlere satıldı. Mevcut yerel belediyelerin de göz yummasıyla bu vatandaşların gecekondu, apartmankondu yapmasına müsaade edildi. Bu yerlere, su, elektrik, doğalgaz, telefon bağlandı.
Bu arada, bazı kişi ve kuruluşlar kasalarını daha fazla doldurmak amacıyla adeta bir soygun tezgahı açtı. Depreme dayanıklı evler, villalar yapıyoruz bahanesiyle ormanlık alanları, sit alanlarını talan ettiler. Bunlara tüm resmi kuruluşlar, müsaade etti, göz yumdu. Müdahale edenler ölümle tehdit edildi.
Ha, diyeceksiniz ki 1990 öncesi, etraf güllük gülistanlık mıydı?...
Hayır, asla... Bu tarihten önce de bu binalar yapıldı? Kimse de ‘dur' diyemedi. Bu ülkenin en azından 500 milyar doları çalınmadı mı? Tutuklanan hortumcular göstermelik davalar sonunda serbest kalmadı mı? Ne oldu? Vatandaştan çaldıkları yanlarına kâr kaldı. İşte o zaman bu yolsuzlukların üzerine gidilse ve yasalar uygulansa idi şimdi aç biilaç, işsiz güçsüz insanlar depresyona girip orayı burayı soymaya kalkmazlardı…
Günümüzde suçlar, yolsuzluklar arttı. Yine bu suçların, yolsuzlukların üzerine gidilemiyor... Bir ‘Ergenekon' ortaya çıktı. Öyle dallanıp budaklandı ki sonucunu kimse kestiremiyor… Şimdi; bu ülkenin kanını emenler birbirlerine girdiler ve her şeyi ortaya döküyorlar...
Ne demek devletin gücü bunlara yetmezmiş!
Öyle bir yeter ki...
Yeter ki istesin...
Kimse devletten büyük değildir...
Devlet, emniyet güçleri ve yargı, görevlerini layıkıyla yaptığı sürece...
Suç ve suçlular da azalacaktır?
