Sık sık; gelişiyoruz, geliştik, Avrupa’nın ve dünyanın sayılı ülkeleri arasına giriyoruz gibi klişe sözlerle kendimizi avutuyoruz… Peki, gelişme ve gelişmişlik nasıl olur? Gelişmiş ülkelerde eğitim ve yargı sistemi iyi çalışır. Her ikisinde de amaç, insan iradesine dayalı yasalarla mutabık kalınan toplumsal düzene hizmet etmek; eleştirel aklı, yaratıcılığı ve hakkaniyeti teşvik yoluyla demokrasiyi desteklemek ve beslemektir. Gelişmiş ülkelerde rüşveti, kötü muameleyi, orantısız şiddeti bünyesinden söküp atamamış; meslek kodlarına yardımı, adalet ve hakkaniyeti yerleştirememiş bir polis teşkilatı itibar görmez. Gelişmiş ülkelerde ulaşım ve iletişim sistemleri sorunsuzdur. Özel hayatın mahremiyeti, yasalarla güvence altındadır. Rekabet hukukuna itibar edilir. Sanayi, tarım ve hizmet sektörleri ileri teknoloji kullanır. Üç sektörde de emek değil, sermaye yoğun ve katma değeri yüksek ‘mallar’ üretilir. Üç sektör de devlet tarafından desteklenir. Gelişmiş ülkelerde İnsanlar kitap okur. İş bulmak isteyen önce meslek edinir. Memur olmak, insana çalışmama ve keyfi muamele yapma hakkı vermez. Çalışmayan memur işten atılır. İnsanlar, yasalar dokunamasa da ahlaklı olmak zorundadır. Yasalardan korkmayanlar Allah’tan, toplumdan ve dışlanmaktan korkar… Sivil toplum kuruluşlarına büyük sorumluluklar düşer. Menfaat gözetmezler. Gerektiğinde ifşa eder ve dışlarlar. Devletle düşman değil, ona çeki düzen veren bir paydaş gibi çalışırlar. Gelişmiş ülkelerde ortalama iş kalitesi yüksektir. Yeni ve ileri iş olanakları kalifiye işgücü ihtiyacını besler. Çalışanlar; akılları, yetenekleri, yaratıcılıkları ve vizyonlarıyla yükselir ve para kazanırlar.. Gelişmiş ülkelerde insan sağlığına önem verilir. Gelişmiş ülkelerde sanat ve spor, belli bir azınlığın hobisi değil; hayatı güzelleştiren, ona çeki düzen veren, insanların bedensel ve ruhsal olarak daha sağlıklı bir şekilde devamına hizmet etmek için hayatın tam ortasında yer alır. Yerel yönetimler bunu idrak eder ve insanlara temiz hava alabilecekleri, spor yapabilecekleri parklar, alanlar, spor salonları ve yüzme havuzları inşa ederler. Kadınlarla erkekler arasında keskin bir işbölümü yoktur. Evde kadının yeri, yapacağı işler, erkeğine nasıl davranması gerektiği, durması gereken yer ve benzeri cinsiyete dayalı ayrımcılık, makbul karşılanmaz. Bu ayrımcılığı Allah emri diye anlatana, çoğunluk kulak vermez. Kadın ve erkek, hayatın birçok alanında rekabet eder. Vs… Vs…Gelişme ve gelişmiş olmak nasıl olur biliyor musunuz? Gelişmiş ülke olmak için ekonomik verilerin olumlu olması, ilkokul bebesinin bile anlayabileceği birtakım rakamlar olmalı. Biz şu anda üretmiyoruz, sadece tüketiyoruz. Hem de kontrolsüz ve bilinçsizce… İhracat yapmıyor, ithalat yapıyoruz… Bu durumda nasıl gelişiyoruz veya geliştik acaba?
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.