Bir milleti yükselten en temel yatırım, eğitim yatırımıdır. Eğer bir toplumu çökertmek isterseniz, onun eğitiminin kalitesini düşürün ve bekleyin. Osmanlı İmparatorluğu bile eğitimin bozulması yüzünden çökmüştür. Türkiye'nin geleceği de bu açıdan bakıldığında tehlikede görülüyor. Çünkü okullarımızdan akıl ve bilim temelli eğitimin dışlanmaya başladığı bir sürece girdik.                                       
Türkiye Cumhuriyeti çok zor koşullarda kuruldu. Yoksulluğun ve cehaletin kol gezdiği bir toplum teslim aldı cumhuriyet.  Okur  yazar oranının yüzde 5'lerde olduğu, bunların çoğunun da gayrimüslimlerden oluştuğu o yapıdan yine de modern bir toplum yarattı cumhuriyet. Bunu da eğitime ve öğretmene verilen önemle başardı kurucular. Bugünkü öğretmenler ise içler acısı görünüyor. 
Çünkü, öğretmen olmuş bu gençler; en basit imla kurallarını bile bilmiyor. Cümlelerin yapısı da bozuk. Kimse kusura bakmasın; böyle öğretmen olmaz. Yani; günümüzün öğretmenlerinin seviyesi, 1960'lardaki ortaokul öğrencilerinin düzeyinden bile geride gözüküyor. Üniversite bitirmiş gençlerimizin basına eğlence konusu olan eğitim düzeyi; gelecek için kaygı duymamızı zorunlu hale getiriyor. Tabii suç bu yeni öğretmenlerde değil. Bunları yetiştiren sistem hatalı... 
Öğretmenlik için mutlaka özel bir seçme sınavı yapılmalı; belli not düzeyinin altına düşenlere kapılar kapatılmalı. Ayrıca bu gençler normal üniversitelerde değil özel olarak açılmış yüksek öğretmen okullarında yetiştirilmelidir. Bunların en az 6 ay, bölgelerindeki okullarda staj görmeleri sağlanmalı, bu staj ile ilgili notları da o okullardaki asil öğretmenler vermelidir.          
Bugün terör gücünü; kendi örgüt eğitimini yaygın hale getirmekten alıyor. Yani; oralarda örgüt eğitimi, devletin okullar yoluyla verdiği eğitimi geride bırakmış durumda. Devlet; bölgede, o çocukları devletin okullarına çekecek önlemleri almalıdır. Yani sokakta taş atan çocukları affetmek yeterli değil. Onları devlet korumasına almak, eğitmek; ülkeye yararlı bireyler haline getirmek kaçınılmaz bir görev. Bunun için de Doğu'da yatılı bölge okullarını yaygınlaştırmak ve burada okumayı özendirmek lazım. 
Yatılı bölge okuluna alınan çocuklara iyi elbiseler giydirilmeli; ceplerine de bol harçlık konulmalı, onlar hafta sonlarında köylerine gönderilmeli. Bu iyi durumdaki öğrencileri gören aileler de okula gitmeyen çocuklar da yatılı bölgeyi isteyecek. Terörle mücadelede yatılı bölge okullarını yaygınlaştırmak çok önemli ve çok gerekli bir araçtır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72