Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Ekonomi Değerlendirme Toplantısı ardından küresel krizin Türkiye ekonomisi üzerinde uzun dönemli ve kalıcı olumsuz etki bırakmayacağı vurgulandı.
Başta mali disiplin olmak
üzere, ekonomide alınacak önlemlerin sıralandığı toplantıda, küresel finansal
piyasalardaki son gelişmelerin ve bu gelişmelerin Türkiye'ye yansımalarının
değerlendirildiği kaydedildi. Açıklamada şöyle denildi:
Kalıcı etki
“Son bir haftalık dönemde birçok ülkede borsalar hızla değer kaybetmiş,
özellikle gelişmekte olan ülkelerin paraları dolar karşısında değer yitirmiş ve
risk primlerinde belirgin bir artış gözlenmiştir. Ticaret, yatırım ve finans
alanlarında uluslararası sistem ile ileri düzeyde bir entegrasyona sahip olan
ülkemiz de kısa vadede bu gelişmelerden etkilenmektedir. Bu çerçevede, son
küresel gelişmelerin özellikle hisse senetleri ve döviz piyasalarında olumsuz
yansımaları görülmektedir. Ülkemizin sahip olduğu güçlü siyasi istikrar ve
sağlam makro ekonomik temeller dikkate alındığında yaşanan gelişmelerin Türkiye
ekonomisi ve mali piyasalarımız üzerinde uzun dönemli ve kalıcı olumsuz bir
etki bırakması beklenmemektedir.
Dayanıklılık kazandık
İktidarımız döneminde kamu maliyesi, bankacılık sistemi, işgücü piyasaları,
yatırım ortamının iyileştirilmesi ile sosyal ve fiziki altyapının
geliştirilmesi alanlarında gerçekleştirdiğimiz reformlar Türkiye ekonomisini bu
ve benzeri dış şoklara karşı oldukça dayanıklı bir yapıya kavuşturmuştur.
Ekonomimizin dayanıklılığı 2008 yılı Eylül ayında ortaya çıkan küresel kriz
döneminde net bir biçimde görülmüş ve Türkiye küresel krizin etkilerinden en
hızlı ve güçlü bir biçimde çıkan ülke olmuştur. Öte yandan, ekonomi yönetiminde
yer alan tüm kurumlarımız gelişmeleri yakından takip etmekte, tüm senaryolara
karşı hazırlıklı bulunmakta ve gerekli adımları zamanında uygulamaya
koymaktadır.
Cari açığa dikkat
Küresel gelişmelerin ülkemize yansımasında rol oynayan en önemli unsurlardan
birisi son iki yıllık dönemde cari işlemler açığında yaşanan yükselmedir. Cari
açıkdaki artışın konjonktürel ve yapısal nedenleri bulunmaktadır. Uygulanmakta
olan para ve maliye politikaları ile makro ihtiyati düzenlemeler sonucunda cari
açığının konjonktürel kaynakları önemli ölçüde dengelenmiştir. Cari işlemler
açığına kalıcı olarak çözüm getirecek yapısal düzenlemelerin süratle uygulamaya
konulmasına odaklanılacaktır.
İşte 10 maddelik önlem planı
Mali disiplin önümüzdeki dönemde güçlendirilerek devam ettirilecek.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili eylem planı uygulamalarına devam
edilecektir.
İstihdam artırıcı politikalar sürdürülecek.
Kayıt dışılıkla mücadele kararlılıkla devam edecek.
Özelleştirme Programı
kararlılıkla uygulanacak.
İhracata Dönük Üretim Stratejisi, Girdi Tedarik Stratejisi ve İhracat
Pazarlarının Çeşitlendirilmesi Stratejisi çalışmaları tamamlanacak.
İstanbul'un Uluslararası Finans Merkezi olması için yapılan çalışmalara
hızlandırılacak.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak adımlar atılacak.
Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesine yönelik programlar etkin uygulanacak.
Bu maddeler 2012-2014 Orta Vadeli Programında detaylandırılacak.
Kimler katıldı
Başbakan Erdoğan başkanlığında yaklaşık 3.5 saat süren toplantıya Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ekonomi
Bakanı Zafer Çağlayan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile partinin ekonomi kurmayları katıldı.
HÜRRİYET